adı nokta noktam; edası tadı Eylül’dü Hazandı Hüzün kokardı Kandil ucunda umut Işığı karaydı cılızdı acizdi. yel değse sönecekti. o gitti. sözüm ona bir gün dönecekti... Yaz sonrası, hicran ertesi dilden yüreğe düşen ahtı. susuz yaz gibi kurak yolum üzereymiş gibi uğrak görmediğim her gün biraz daha bedbahtı Mevsimsiz saçıma düşen ak Gözyaşımın ahına eyvah olan segahtı... belki o, onu gördüğüm son sabahtı. gitti...
Kasım kadar soğuktu elveda demeden gidişi O eller ki şimdi uzak bir yerde alabildiğine hasretler içinde tarifsiz beklentilerde. belki bir yabancı ele dokunuyor çaresizlikten belki üşümesin diye koynunda saklı... sahibi var deyip herkese yasaklı. Yüreğimin ateşini yakıp giderken nisan yağmuru gibi başlayıp biterken... oysa vakit henüz çok erken neden...!
Kimbilir şimdi nerde? ne halde, hala dertlerle boğuşuyor mu? Hangi aşkın tenine dokunmakta gözleri. Unuttu mu beni Kapattı mı bu aşkın defterini unuttu mu candan çok sevenini. Yoksa yüreğinde miyim hâlâ yüreğimdeki kadar?
Sözleri kulağımda dinlemeye doyamadığım masaldı Gitti...! gözleri gözlerimde izlemeye doyamadığım filimdi bitti...! Ben hâlâ yokluğuna düştüğüm yerde, Hayaliyle yorulan yürek... zamanı harcıyorum ahlar eyvahlar içinde bekleyerek... içimde bir his; o bir daha gelmeyecek!
gecesi soğuk şehrimin Ona kırgın tüm sokakları. Kaldırımlar sessiz, kaldırmlar kimsesiz Aşk yıkıntısı Düş kırıntısı... can sıkıntısı... Sefil viraneler...
aşkımın şafağında asılan uykusuz kirpikler Gecenin yüzünden düşen bin parça. her gece umarsızca çağlayan bu gözler benim için ağlamadı O’na ağladığı kadar ona kor oldum cana kör dağ oldu içimde çaresizlikler... uzadı geceler... günler an kadar!
Zaman durdu hayat simsiyah bir ahtan ibaret! Yokluğun yıkıldı her anıma Takvimler sakladı anılarını geleceği güne kadar sabret!
aşk; İçimde yedi uyuyanlara döndü ellemeyin uyanmasınlar yakın gelecekte vuslat yok! alabildiğine hayatımıza hakim olmuş dev gibi bir hasret!
Yüreğim dağıldı ardından toz duman oldu yürüdüğü yolda. Ten ayazda yürek enkazda can paramparça. Ellerimde sahipsiz kaldı şiirler boynu bükük, hasret inşa ederler. karamsarlık ifşa ederler... bir güzel söz çıkmadı kağıda ağlayan kalemimden. Ağladı bir daha gelmeyecek gidene... hiç bir son ’’en son’’ değildir aslında... son bulduğu yerden başlar yeniden. içimden bir ses dur diyor son sözünü söyleme; bir daha dene!
Adı Eylüldü... Edası sen. her gece sensizliğe yatıp her sabah senli düşlerle uyandım ben.. zamanın çarkında şekilden şekile geçerken hep seni yazdım hep seni hasretini meze yapıp geceyi üstüme çekerken!
doldurup içime yokluğunu aşkın önünde diz çökerken gidişine içerleyip efkardan iki kadeh içerken hep seni yazdım hep seni.
yüreğimden yüreğine bir gül düştü. üşümesin diye. mevsim kıştı soğuktu, yağmur çiseliyordu. yüreğin çok üşümüştü! bilirim yalnız kalınca en çok yürek üşürdü.
eskiden de böyleydim ben yere göğe koyamazdım seni. üstüne titrerdim; üşüyorum sanırdın. yine titriyorum bu sefer sensizlikten....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
____________GİTTİ_____________ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
____________GİTTİ_____________ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
GÖNÜL DOSTLARI; MUBAREK MEVLİD KANDİLİ (02.01.2015) HATIRINA MEVLİT YAZARI SÜLEYMAN ÇELEBİ ve SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ ANISINA BÜTÜN ŞİİRLERİNİZİN DUA YERİNE GEÇMESİ DİLEKLERİMLE ----------------------------SAYGI VE SELAMLARIMLA...
Bu güzel eserini bizlerle paylaşan sevgili ustamı kutluyorum, tebrikler... Keyif aldım, emeğinize, yüreğinize sağlık. Ayakta alkışı hak eden bu güzel eserinizi bizlerle buluşturduğunuz için size çok teşekkür ediyorum. Sevgi, saygı ve selamlarımı sunuyorum. Hoşça kalın...
Önce aşkla titretirler sonra yoklukla ayrılıkla
Gidene yolun açık olsun demekten başka birşey gelmez elden
Tebrik ediyorum kaleminizi hüzün dizelerinizi. Selamlar saygılar.