Sen....
Gözlerin geceden almış siyahını
Zebhyrous ruzgarları taramış saçlarını En nadide örnek hattatlara kaşların Ab-ı hayat saçıyor efsunlu bakışların O endamlı duruşun tibet diyarındanmı Agzındaki inciler sedeftenmi mercanmı Sana teşbih etmek agır gaf,dalelet Çatlamış dudaklara dudakların bereket O keskin nazarın ins-u cin’i yargılar Senin adinla başlar en devasa kaygılar Ruzgar alır ruhumu vurur kıyılarna Ne vardı duvarları koymasan aramıza Sınırlarında ölmek yeniden dogmak gibi Uyanıp bir rüyadan hayatı bumak gibi Kim bilir kaç yiğit tahtına talib oldu Kim bilir kaçtanesi efsununda kaybodu Şimdi bende tutuldum o esrarlı yangına senle durdu zaman çizgi çektim yarına Nazarın hançer gibi saplanıyor nitekim Bu derdin devasını bulamaz hiçbir hekim Bir nazarınla dilber gönül tahtımı yıktın Viran oldu baglarım..şahmeramlar bıraktın Ruhumu deldi geçti o zehirli mujganın Eczamda sen oldun..sende yine dermanım Nazarın körüklesede bu belalı yangını Narınla doldurmuşum artık damarlarımı Sana zalim desinler,bilmesinler neolur Kelebekler için ateş cennet-i kubra olur Şimdi viran bagların yagmurunu bekliyor Ruyaların en hası bak kapında bekliyor Bir tatlı buse kondur utangaç yanagıma En devasa ejdarhaları sererım ayaklarına Vicdan et yüregin bir lutufta bulunsun Helak olan şü dünyam gel yeniden kurursun İstersen emret silelim tüm geçmişi Masallar ülkesine kurarım evimizi Emret ruhuma sultann yapayım seni Lal olur susarım kölelik olsa bedeli... ................... [email protected] SURGUN |