TUTUNSAM BAKMAYI BİLMEM,TUTUNMASAM DÜŞMEYİ...
Sesimi bastırdığım, hıçkırıklarımı yuttuğum bir gece yine.
Öksüz avuçlarımda güneş tozları, zifiri karanlık bir gökyüzü… Avucumu açsam; elim üşür, açmasam dışarısı …. Gülüşünden başka içimin ısınmadığı soğuklardayım. Gölgene bassam canım yanar, korkarım ben. İsminden başka dilimin dönmediği sessizlikteyim. En çok huzur duyduğum yerden kanıyorum bu gece yine. Refakatçi olmuş hüzün, sol yanımdaki yaralarıma. Aklımın sağanaklarında sorularıma cevap arıyorum. Bulamıyorum… Ve en çok, çaresizliğimi farkettiğimde kahroluyorum. Huzur sensin, ya da adın -huzur- diye yazılıyor. Şu saatte dinlediğim müzikler hep aynı hikayeyi anlatıyor. Peki! Anladım da, şairler seni ve beni nerden tanıyor? İki dudağımın ağrılı sözleri, beyazı kirletiyor bu gece yine. Kalemimden damla damla seni sağıyorum. Darağacında öldürülmeyi bekleyen harfler, kalemim lal… Öldürsem; ben paramparçayım, öldürmesem sen…. Gözlerin derin bir uçurum gibi beni çağırıyor, korkuyorum. Tutunsam bakmayı bilmem, tutunmasam düşmeyi… İsmine tarif bulamadığım ecnebi acılardayım bu gece yine. Aklımın sağanaklarında sorularıma cevap arıyorum. Bulamıyorum… Sevmeye mi korktum, sevdiğimi söylemeye mi? Bilmiyorum. Sahi neye benzerdi aşk? Ruhumdaki yaraları, yarasıyla iyileştiren bir adam var mıydı sahiden? Öyle imkansız,öyle mümkün…. Karnımda uçuşan kelebekler, feryat figan bu gece yine. Azad etsem hepsi ölecekler, etmesem tutsak… Leyl ışıklarını gözlerinle içtim de, geçmedi yangınım. Yanıp kavrulsam hep özgürlük, yanmasam hep tutsak… Öyle imkansız,öyle mümkün…. Özge Can KURU- |
Duygular anlayacak şekilde berrak…
Kaleminize ve gönlünüze sağlık...
………….………………. Saygı ve Selamlar…