İçimizdeki Çocuk
Geçmişe dönme şansınız olsa ? Diye sorduğumuzda ?
Çoğumuz çocukluğumuza dönmek isteriz.. Biliriz ki çocukken , Dünya daha bir yaşanılır , daha bir göz alıcı , daha fiyakalı bir yerdi.! "Biz büyüdük ve kirlendi dünya". Bizmiydik Dünya’yı büyüdükçe kirleten, Dünya’mıydı çilesini ayak uydura bilelim diye bizi büyüten? Oysa hepimizin içinde bir çocuk yok mu..?? Yalnız kaldığımızda sarıldığımız , başımızı avuçlarına koyup dertleştigimiz, O mahsum gözleriyle Dünya’ya bir kez daha bakıp mutlu olduğumuz.. Hepimiz gerçekten sevdiğimizde, hepimiz gerçekten güldüğümüz de, Hepimiz gerçekten Dünya’yı güzel gördüğümüzde çocuktuk.. İnsan’ın en yalın , en saf , en temiz hali. İnsanoğlunun Cennet’e en yakın hali.. Mademki Cennet’ten düştük Dünya yurduna, demekki çocukluğumuzda daha yakınız oraya.. Peki biz büyüdükçe icimizde çocuğa ne oldu ?O da büyüdümü ? Bizimle birlikte yaş aldımı ? Yaş aldıkça , yaşlandımı ??.. Çocuksuluk başkadır , çocuk gibi olmak başka, Çocukluğuna sahip çıkmak ise bambaşka dır.. Gözlerin sebepli/sebepsiz dolsa , ne nezaman için sıkılsa , nezaman daralsan , bunalsan. "yeter artık" desen , ümütsizlige düşsen , Pismanlik Deniz’inde de yüzsen , "İçindeki çocuğa sarıl , Sana İnsanı anlatır..!" |