Sonsuza Dek SophieGözleriniz madam Gözlerinize bakıyorum da Sanki bir yangın yeri Yüzünüz talan edilmiş bir İmparatorluktan kalma gibi, Bir şair oturmuş o iki kaşın arasına, Tüten dumana ve akan kana bakmaksızın Aldırmaksızın… Patlayan bombalara şiir söylüyor gibi Aslında aşktır en çetin meydan muharebesi Siz koşuştururken lise bahçelerinde Dilinizde Ahmet Arif’ten Yarım yamalak ezberlenmiş iki dize Deri ceketinize yaslanmış yürürken yağmurda, Bir şairdim ben Kalbimi büyüten dumanlı odalarda Benim kalbim dumanlı odalarda büyüdü madam. Yalan yok! yalan asla olmayacak Çünkü aşkı üstünüze serpiştirip kaçan o yağmur Bir gün sizi de ıslatacak Bir gün sizde hüzünle bakacaksınız kalbinizin içine Orada bir şarklıyı göreceksiniz Biz şarklılar, yani aşıklar Ve asla konuşamayacakları kızlara aşklananlar Hep yenildik! Farklı malubiyetlerden kuruldu bizim tarihimiz Diyorum ki… vaktiniz varsa bu akşam Bizim yüzümüz kızarır Biz uzaktan sevmelerde birinciyiz Genç kızlara başlarımızı çevirip bir bakamayız Bir bakarsak usulca elimizden kayar Ve parçalanır kristal gençliğimiz Biz kristal gençleriz madam Kolayca tuz buz oluruz -Eve gitsem daha iyi İyide benim o darmadağın halimi bırakıp nereye, Her gece saatlerce alıştırma yapıp da Bir tek sevda sözcüğü fısıldayamamanın sıkıntısı Aşksızlıktan solan bu cismi terk edip nereye gidiyorsun ? Merdivenlerden peşinizden koşup da İsminizi haykırmayı size bakarken derinde Bir acıyla kıvrandığımı fark etmeden nereye he… Bir gün yağmur yağsa Sırılsıklam o yağmurda ıslanacak Ve elinde tutuğu karanfille Gözyaşları,saçlarından sızan yağmurla karışacak Onun kapısının önünde duracaktı Onun kapısının önünde duracak Ve asla zile basmayacaktı O kapının önünde saatlerce ağlayacaktı o sırada fonda ‘’Senin mavi gözlerinde çalacaktı‘’çalacaktı Sonsuzadek Sofya… |