her şey ölüme kadarilkin su katık oluyor sofraya Sonra ekmek nimetiyle bütünlüyor yüreği İlk adım yönü bildi mi hayat artık öremediği oyunlar da bağlanır O vakit ki ağlamak bile saadet olur tüm değerler katlediliyor bir çiçeğin uğruna Çünkü benim denir ilk anları sabır tespihinden umutlar çekiliyor Kusuyorum içime misafir gelen tüm kötüleri İblis topluyor aylar günleri kokluyor ama gün bilmez ki ayı günler doğurmak ister saat saat mutluluğu Bir koşuşturma maratonu daha öteki güne taşınır Çünkü ay gebedir mevsimine ve verilince komutlar tüm gözler dikilir tüm beklentileriyle seneye zira hep yalnızdır umutlar ilk olan ne varsa heybede Bir bir eklenir birbirlerine Ruhları taşırlar sırtların da Hayat ya yeknesaklık ta bunalır ya da dolu dolu coşku da yol alır insan oğlu bu ya o göz ve öteki gözlere mahkumdur ya da dudak kıvrımları kaydırır uçuruma şuh duygular nefsi çok sever de alır kendine dokunur her şey gurur ve kibrine sonra sonra mı yok ki bunun başı sonu sonrası hepsi tabut tabut taşınırlar ölüme ağır ağır öpülür gözyaşları derinlikleriyle damlası bile üzerine düşerse sonlandırır tüm sevinç bağlarını uzakta kalır fenerini söndürerek umutlar inerse yüreğe akıla saplı hasutluklar kimse varıp da karşıya ben adamım demesin sakın geçip de gitmiştir artık o günler bir bilinmezlik çukuru açılır göklere yol olsun diye semaha vaktinde hep öter kuşlar yeşil ve mavi kimine göre çok uzaklıklardadır çalınır yüzlerine kırmızılar bir dervişin ilk ve son sözlerinin arasın da kalırlar kehanetler bir bir yok olurken ilk ve sonlarıyla her şey ölüme kadar girerler kapıdan avuçlarında ki kaderleriyle… /12.12.2014/- AZAP… |