su ve ateşeylülün ve gecenin dokunduğu yer hep hüzün kokar şimdi... gece bütün haşmetiyle çullansa üstümüze ve biz kalsak soluk soluğa seninle ben arası olsa her şey soyunsak günahlarımızı gecenin koynunda oysa ki... günün aydınlığını çalardı geceler boşluğa bırakılan karanfiller misaliyken hasretinle ki...küllerim savrulurken gecenin gizine gecelerim aydınlansa gözlerinde haydi gel de çöz yüreğimde çöreklenen hasretini tek tek ellerinle ve uzak tut ... uzak tut ölümü düşlerimden ki... ölüm ezber bozdukça tenimde sinsice ben sana doğuyorum yeniden sevgiyle tanıdık bildik bir aşk değil bu bu bir damla su ve bir tutam ateş unutma yar... hasret arasına sıkışan aşklar suya aldırmadan yanar zamanla ve benim aklımda sen yokmuşsun gibi yaşamam boşuna ellerimde ellerinden kalma izler olduktan sonra ki ben.. yüklenerek gelmişim bütün günahlarımı gece daha kendini bırakmadan tan ağartısına aşk bir damla su ve bir tutam ateş deme bana göçebe çadırlarını mesken yapalım sevdamıza biz uzun cümleler kuralım aşka dair ne varsa ve gecelerimizde biraz dokunuşların olsun biraz sevgi en çok da umut olsun bakışlarımızda ay/su |
Su ve Ateş farklı geldiği için yorumu buraya yazmak istedim.
Çesitli sade ve kaos kelimelerinin içerisinden sıyrılıp,
Nakış inceliğinde özenle düzenlenmiş kelamlar dizisi..şiiriniz.
İlhamınız daim olsun başarılar...