ADAM GİBİ BİR ADAM
Bir garip adam vardı bir zamanlar dünyada
Ömrünü heder etti çekti gitti buradan. Donsuz doğmuştu anasından Üzerine giyecek bir pantolonu dahi yoktu babasından. Lakin yüreği çok zengin yiğit bir adam. Bir ekmeğinin tamamını, Bir fakire verebilecek yürekte bir adam. Anlaşılması güç, garip bir adam. Dokuz çocuğuna rağmen üç yetimi evlat edinen bir adam. Kendi çocuklarından ayırmayan, Onlarla bir tutan yeni yuvalarını kuran, Onları yeni evlerine yerleştiren bir adam. Kimdi bu adam? Gözbebekleri gök mavisi, fakat gözleri çok kara bir adam. Allah için sevdiğini seven, sevmediğine gülen bir adam. Tanrı misafirine gönül kapılarını ardına kadar açan, Uğurlarken cebine harçlığını koyan bir adam. Neyin nesiydi böyle, Neden gözü pek neden bu kadar cesur ve cömert? Çünkü kendiside doğuştan yetim doğmuştu, Hayatı boyunca yetim ve yoksul büyümüştü, Yetimliğin ne demek olduğunu, çok iyi biliyordu. Ömrü boyunca yoksullukla savaşmış, Fakat asla pes etmemiş bir adam. Hataydan başlayarak ekmek uğruna, Vatanı tüm dolaşmıştı çalışmak için, Uğramadığı il ilçe kalmamıştı hiç. Sonra yurt dışına çıkmaya başladı, On ülke üzerinde devlet dolaştı. Ömrünü gurbet ellerde tamamladı. Tüm birikimleriyle birlikte, Son olarak Almanyadan dönüş yaptı Vatana. Bir heyecan gelmişti kendi kasabasına. Gittiği her yeri sevince boğan, Hareketlendiren bereketlendiren neşelendiren, İnsanlara huzur ve güven veren bir adam. Bu adam bir aksiyon ve dava adamıydı sanki! Gittiği her yerde yüreğini ortaya seren, Sofrasını açmış herkese ekmek veren, Tüm servetini, İnanmış oldugu bir dava uğruna, hibe eden bir adam. Adam gibi bir adam, Kimdi bu adam? Bu adam, bu adam, bu adam benim babam. Nur içinde yat sen ey büyük adam. Ali Dere |
Daim ola kaleminiz...
Selametle...