gelip de eksenimde dur da bir görelim haydi de artık gel gayri görelim aşk ve meşkin gönül derdine olan etkisini bari geleceksen tez gel gönül çul çaputa bürünmeden de evvel gel aşkı buluşa neden olan ne varsa ki sen alıp da öyle gelsen zaten olanlar oldu bir kere ya birde gelip de sen bir dene istersen
dik başın kemiği de çok sert olur bilin mi? olursa çok da iyi olur da asi günler de zarar be gülüm demin önümden geçen yoksa cenazem mi? vadem varırsa istenirse oda olur aman olursa da olsun da hiç değilse mezarım da rahat olur başım da eteklerinin her uçuşun da ve her selam verdiğin de gelir serinliğin selam yükle dudaklarına ki sıcağı sıcağına ulaşsın gül koksun dudağın görkemi içimde kokusun da ki gülün eksikliğidir gönlümün şu boynunu böyle büken eksik kalsan ne olur gönlümün haylazlığı haylazdır hep zaten canı mest eden o gözler o gözler karıştırır da durur da yalnızlığımı fırsat bilip de hep arayıp da durur seni zifiri karanlığın da
açık mavimtırak bir hüznün sisi girdi penceremden pencere kapalı be birader neden neden kokuşmuş düşünceler taşınıp da durur odama odam mı kaplıyor adamı adam mı sahiptir odama taşıdığın sorumluluğun hakimliği çözüm getirmez her şeye hakim olunmaz ki bu hayatta hakim olunmaz duyguların gözden kaçışına yaptığın an cilvelerini hep cilvelerin doğurur özlemlerimi özlemimden kaçışındı beni böyle kıvrandıran kıvranan yürek hep dolu olduğunu sen bilir misin? sen bilir misin ki serçeler tek uçmazlar tek uçan bir tek kelebektir onlar da uçtuğu ile bir günün sonunda kala kalırlar
gel de istersen bir dudaklık nefesle gel sıcaktır hep istemler bir nefeslik mesafede bir güvercin gibi süzülerek uçuşta gel süzülüşte gel ölmeden önce bana öncelik taşır be gülüm bir tek senin gelmen ve bir tiyatro sahnesi oldu da gitti dünya zaten gel de gir şu dünyama baş aktör olarak dur ve de sevgim varken o yüreğinde işte o zaman girişin de çok muhteşem olur
dedik ya sana durma da gel artık yoksa gönül bu konuyor oraya buraya gönlün katığı yokken gel bak kefen kovalıyor her bir an sis duman ortalık kovalamaktan pus olup da bitti ömrüm be gülüm gel bu ömrü istersen bir gör de öyle git şu an işte o an tastamam da ortam müsait
tüt-tükçe gönül içi istemim Azrail hapsediyor beni ilgisiz yüreğimde hep de yanıklar tütüyor sana ait haydi geleceksen gel yoksa kokun çürütüyor teni…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Haydi gel istersen vakit tastamam… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Haydi gel istersen vakit tastamam… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
dedik ya sana durma da gel artık yoksa gönül bu konuyor oraya buraya gönlün katığı yokken gel bak kefen kovalıyor her bir an sis duman ortalık kovalamaktan pus olup da bitti ömrüm be gülüm gel bu ömrü istersen bir gör de öyle git şu an işte o an tastamam da ortam müsait
tüt-tükçe gönül içi istemim Azrail hapsediyor beni ilgisiz yüreğimde hep de yanıklar tütüyor sana ait haydi geleceksen gel yoksa kokun çürütüyor teni…
gel de istersen bir dudaklık nefesle gel sıcaktır hep istemler bir nefeslik mesafede bir güvercin gibi süzülerek uçuşta gel süzülüşte gel ölmeden önce bana öncelik taşır be gülüm bir tek senin gelmen ve bir tiyatro sahnesi oldu da gitti dünya zaten gel de gir şu dünyama baş aktör olarak dur ve de sevgim varken o yüreğinde işte o zaman girişin de çok muhteşem olur
Kutlarım bu güzel eseri saygılar harika olan yürek kalemine
Gönlün var olsun hocam yine harika bir şiir okudum sayfanızdan selam dua ile kalın selam saygılar.
açık mavimtırak bir hüznün sisi girdi penceremden pencere kapalı be birader neden neden kokuşmuş düşünceler taşınıp da durur odama odam mı kaplıyor adamı adam mı sahiptir odama taşıdığın sorumluluğun hakimliği çözüm getirmez her şeye hakim olunmaz ki bu hayatta hakim olunmaz duyguların gözden kaçışına yaptığın an cilvelerini hep cilvelerin doğurur özlemlerimi özlemimden kaçışındı beni böyle kıvrandıran kıvranan yürek hep dolu olduğunu sen bilir misin? sen bilir misin ki serçeler tek uçmazlar tek uçan bir tek kelebektir onlar da uçtuğu ile bir günün sonunda kala kalırlar