0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
931
Okunma
Tahta iskemle üzerinde ince belli bardaktan sıcak bir çay yudumluyorum
Dizlerim bükülmekten ağrı sızı içinde
Eğilmekten kamburu çıkmış sırtım bir fidan gibi eğik
Ve direğimin çürümüş yerlerine gömdüğüm ne kadar senli hatıra varsa masamın orta yerinde
Sere serpe
Darma dağın
Eften püften hikayeler takılıyor kirpik uçlarıma
Çoktandır kapamadım göz kapaklarımı
Denizleri izledim bir mühlet
Naralar attım
Ve çokca sövdüm kumların üzerine yazılı adını silen dalgalara
Manzaram çıplak bir kadının bedenini aşkla seyretmek gibi
Hassas, narin ve naif
Dokunmak cesaret ister.
Dokunmak, önünde devrilen şişeleri çıplak ayaklarının ucuyla itip ölüme yürüyen bir kadın kadar keskin.
Yine aynı kesik yüreğine girmeye çalışmak gibi kaybetmiş bir adamın
Sahil şeritlerinde yosunlara basa basa
Maviyi aramasından ibaret
İbadet eder gibi tüm şehri bir kadın üzerine hapsettim..
Oturdum tahta iskemle üzerine,
Bekledim
Çayım hala soğuk
Ve sen yine yoksun
Bu kadarı fazla...
5.0
100% (1)