GARDAŞGetir gardaş dertten yana ne varsa doldur Bu gece şerefsizlerin şerefine içecem Çalın hele oradan bir hüzzam makamı Kadehim boş kalmasın gardaş Derin feryadına kulak as hele Diyeceklerimi can kulağınla dinle hele Mertliğin sokakta satılmadığını Adamlığın giyilen kürkle olmadığını Vicdanın insanı insan yaptığını Insan olmak için anlama ve algılamanın Ne olacağını anlatayım gardaş dinle hele Mertliği babamdan aldım Soyum bilir onun mertliğini Yüreğinin vicdanının ne denli rabine yöneldiğini Karıncayı incitmekten sakınan Namerdin sofrasına asla oturmayan Lokmasını her daim paylaşan Uzanan eli asla boş çevirmeyen Başı dik onuruyla yaşamış O babanın oğluyum ben Dik durur sert bakarım adamın yüzüne Bakıldığında gözlerim alev saçar namerde Garibana şefkat merhamet ile Hiç şerefsizlerin sofrasında olmadı lokmam Ne karıncayı ezdim nede uzanan ele kıydım Aklımdan önce vicdanım gelir El pençe olmadım paranın huzurunda Bazen saldık savurduk bazen beş kuruşa vurulduk Mermiler yıkmadı benliğimi Dost dediklerimin sözleri yıktı benliğimi Yüreğimin her yerinde barutsuz mermi izleri var Yanar döner olmadık dik baktık şefkatle merhametle Tükürdük lakin hiç yalamadık El pençe durmadık hiçbir bedenin karşısında Sevdamızı yüreğimize yazdık kanımızla Bileğimizle koruduk gözlerimizle zırh olduk Kıblemiz kabe oldu anlımız seccadeye değer Yaradan dan aman diledik kadere boyun eğdik Ya nasip dedik bal varken de kuru kolmayada şükür çektik Paylaşmayı sevdik misafirsiz sofra kurmadık Gıybet etmedik dedikoduya girmedik Dik durduk Allah’a boyun eğdik Hak dedik batıla yönelmedik Sevdamız uğruna kefeni cepte taşıdık Dökülen her göz yaşı için ömürden pay verdik Yaradan dan emanettir Narindir hasastır candır canandır yoldaştır dedik Önce o dedik sonra biz dedik Anlayacağın gardaş şerefsiz dünyada Şerefsizlerden arınamadık gitti Bize baki kalan sevdamız temiz yüreğimiz Ve adam gibi duruşumuz gardaş |