20
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
2006
Okunma

bu gönül hüsran yağmurundan çok yaralanıyor
belki ezelden belki de ebetten kaçıp da geliyor
içe düşmüşçesine yalnız oluş
bu nasıl da bir boş seda böyle
içim neden dışımı da yakıyor
iç geçiriyor
içime konunca hüzün
içten yağ bağlıyor
Ökkeşin kahvesi tek ilacım
vur dibine tavlanın zar kaşınıyor
geçmiş geleceğe koşarken ellerim mahkum
zifiri karanlık bu şehir
zindan bile bana bundan çok hafif kalıyor
yırtacağım ben bu karanlığın çarşafını
parça parçada savrulacak
ızdırabı atacağım ben gitsin it sürüsüne
belki bir kedi korkup kaçacak
olsun
ne olur ki
köpek kovalayıp duracak ya
ve sansürsüz bir gönül çiçek açarken
her kara gönül aydınlanacak
ışıdıkça
bir köşe
ve diğer köşe
mutluluktan uçulacak
mavimsi olan
içim şu an dipsiz bir deniz gibi karanlık
hani ya güya atmıştım ben ızdırabı
demek ki o bir kader
kovsan da ne gider
ne bir an güler
duruyor işte
dursun be cancığazım
o aptaldır anlamaz zaten
bak elim de
ben beyaz bir boya var
birazdan onu nasılsa iyi bir boyayacağım
Sevda sepetini taşırdığım gün
Karşı ki manav her sefer de toparlıyordu
buruk bir gönül de kaçıp da duruyordu
işlediği cürümden
bu nasıl bir sevda ki
hem suç işlersin
hem de tabana kuvvet kaçarsın
belki kaçmakta bir tür çözümdür
kaybetmemek için
ürperdi mi ki gönül
kalbine çarpan his tokadıyla
belki de sarsılmıştır
zira içi dışı çalkalanıyor
ve sevgi yerlere dökülüyor
bende düşersem eğer gönülden ırağa
kovulmuş bir sevgili gibi
bir gün olup da acep
ısınır mı ki yarin yüreğinde ki affediciliği
düşer miyim yine o gönle
yoksa kavurur mu içimi kahrediciliği
içim buruldukça burulur da kalır
çıkrık ipi gibi
asıldıkça derince dişlerle gıcırdıyor
ağzımda başlar bir ekşime
yüzüme buruşukluğu konar
kapansan da dizlerine
içim yanıp burulursa
başlıyor işte o an bir hengame
hep feryat kesip duruyor yürek
dışımdan içime düşen ne
nedir ki bu sızı
yakar kavurur kürek kürek
dur durak bilmiyor ki şu gönül
dursana be dursana işin ne senin
dışım içime geldi
Ruhum boğuluyor bir yerde
Boğuldukça ruhum
sevgilinin beyaz teni
sus halinde simsiyah ediyor beni
içimde şu an
Karadeniz kadar kabaran bir yürek taşırken
kış uykusundan uyanamıyorum
bu misafirliğe geldik geleli
nerede hakikat
nerede biz
gözlerim hayretten açıkta
hayatı bilip okuyamamaktan
deli bir hindi gibi kabarıp da
hem de üst baş paralamak tayım
çoktan aklı yitik
bilinçsiz bir zırdeli durumundayım…
(01.12.2014) AZAP…
5.0
100% (25)