ISTIRABIN GÖZYAŞLARI....Ömer bin Abdulaziz,değer vermez dünyaya, Adar kendini Hakka,hizmet eder kullara, Taht kurmuştur gönülde,herkes severdi onu, Adaletli Halife,Haktan çok korkuyordu. Rüya gördü bir gece,hizmetci kadın köle, Kopmuş kıyamet orda,toplanmışlar mahşere, İnsanlar ter içinde,kurulmuş bir terazi, Allah soruyor kula,ince ince hesabı. Gelir cümle hükümdar,sırat köprü başına, İlk önce gelir sıra,Abdulmelik Sultana, Atar bir iki adım,düşer hemen ateşe, Ardından sıra gelir,oğul Sultan Velide. Adım atar hemence,kayar ayağı orda, Cehennem yanar altta,yuvarlanır çukura, Cümle geçmiş hükümdar,hepsi yanar ateşte, Sıra gelir rüyada,Sultan Abdülazize. Anlatırken hizmetçi,ağlar hemen Halife, Başını yere vurur,ne yapsa yoktur çare, Toplanır orda herkes,Halifem derler rüya, Bırak sızlamayı sen,ağlama nolur boşa. Hizmetçi kadın ağlar,yaşlar dökülür gözden, Halifeyle birlikte,geçmişlerdir kendinden, Çırpınır balık gibi,can çıkacak hulkumda, Sanki ölecek gibi,ağlar durmaz orada. Siler gözünden yaşı,seslenir Halifeye, Cennette gördüm sizi,duyuramaz nafile, Geçiyordun sıratı,sanki bir şimşek gibi, Durmaz bir an nafile,Sultanın iniltisi. Kesilir birden hemen,ne ses var ne inilti, Bakarlar gitmiş Sultan,vermişler son nefesi, Biter dünyanın derdi,kazanırlar cenneti, Dünya çetin imtihan,ıstırablı lezzeti. 20.11.2014//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN ............................................... TEARS OF THE STIRAB .... Omar bin Abdulaziz does not value the world, Adar himself, Hakka, serves the servants, He established a throne in the heart, everyone loved him, The Just Caliph was very afraid of the Truth. She dreamed one night, servant woman slave, The apocalypse is there, they have gathered, People are sweaty, an established scale, God asks the servant, fine calculation. Income sentence ruler, sirat per bridge, It comes first, Abdulmelik Sultana, He throws a few steps, falls immediately into the fire, Then comes the turn, son Sultan Velide. He steps immediately, his slide foot is there, Hell burns beneath, rolls into the pit, Sentence past ruler, all burn in fire, It’s time to dream, Sultan Abdulazize. While telling the maid, the Caliph cries immediately, He hits his head, whatever he does is no remedy, Everyone gathered there, they call it my Caliph, dream Stop whining, don’t cry please for nothing. Servant woman cries, tears pour out of sight, With the caliph, they have passed out, Like a fish fluttering, life will come out of my heart, As if dying, the cries don’t stop there. He tears from his eyes, he calls out to the Caliph, I have seen you in heaven, it cannot make you heard, You were passing like a lightning bolt An endless moment is futile, the sultan’s groan. It stops suddenly, there is no sound or moaning, Bakar is gone Sultan, they gave his last breath, The world ends, they win paradise, The world is a tough test, its painful taste. 20.11.2014 // KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |