DESEYDİN
Kendin mi sanırsın sadece yanan?
O ateş bana da düştü deseydin Bir yol ki her sokak aşka dayanan Benim de gördüğüm düştü deseydin. Sevda mı bela mı bilmem ki nesin ? Her gece içmeme tek bahanesin Çok sevdim diyorken titreyen sesin Benim de yaramı deşti deseydin. Senle bir vuslatken tuttuğum dilek Kaderin önünde büküldü bilek Bir türlü gülmeyi bilmeyen felek Yüzüme hep çatık kaştı deseydin. Her vakit kendimi hicrana vurdum Bütün saatleri kedere kurdum Çile kafesinde çırpındım durdum Gönül bir yaralı kuştu deseydin. Gözümün önünden yüzün gitmedi Kadehler teselli için yetmedi Sabahım olmadı gecem bitmedi Sensizken mevsimler kıştı deseydin Kalemini kırdık mührünü bastık Düşleri katlettik umudu astık Sen diye sarılıp yattığım yastık Bağrıma bastığım taştı deseydin. Kaç gece orda mı diye yokladım Kaç gece resmini öpüp kokladım Sana git diyorken zar zor sakladım Benim de gözlerim yaştı deseydin. Ben de çıplak ayak korda yürüdüm Kendi cesedimi kendim sürüdüm Gönlümü hicranla sardım bürüdüm En sonunda sabrım taştı deseydin. Bilme hiçbir mâni tanıma engel Deniz ol derya ol kabından taş gel Ben gelme desem de sen yine koş gel Efkârım dağları aştı deseydin. Sesini duyunca del’olmaz mıydım? Coşup da çağlayan sel olmaz mıydım? Sımsıkı tuttuğun el olmaz mıydım? Gönlüm ki gönlüne eşti deseydin. Hasan Hüseyin YILMAZ Yorumuyla şiirime değer kattığı için Nuray ÇAKMAK’a teşekkür ederim. |