YIRCADA ZEYTİN AĞAÇLARI
sık dallı
herdem yeşil yaprakları mızraksı saplarıyla ikibin yıllık ömürleriyle heybetli duruşlarıyla bir yorgan yumuşaklığında örterken toprağın üstünü yırca’da zeytin ağaçları bir gece ansızın korkunç ve homurtulu sesle iri kıyım gövdeli canavar dişli makinelerle toprak ananın üstünden çekiverdiler bir yorgan gibi duran zeytin ağaçlarını beyaz sık ipeksi tüyleri iri kara gözlü kızların göz bebekleri gibi salkım salkım sallanan zeytin ağaçlarının köklerini havaya getirdiler bir dal yeşilliğe hasret dağlarda baharın sonlarına doğru sarı renkli kokulu çiçekleri açmayacak incimsi yıldız gibi doğudan batıya dimdik duran şifa kaynağı kutlu zeytin ağaçları olmayacak teos antik kentinde doğurmaya gebe kadın gibi yamaçlarında dağın yeşermeyecek yırcalı annenin şefkatli ellerinde sevgi ve şevkat bekleyen kundaktaki bebekler gibi şefkat beklerken katledilen zeytin ağaçları kafasına kurşun sıkılmış duvar dibinde yatan askerler gibi kökleri havada yatıyordu dehşet ve korku rüzgarları yırca’lıda esiyordu yerle yeksan edilirken binlerce zeytin ağaçları kuş uçmaz kervan geçmez çöle çevriliyordu yırca iri kıyım gövdeleriyle devriliyordu kutsal metinlerde yazılı şifa kaynağı salkım salkım taneleriyle zeytin ağaçları KASIM /2014 |
Merhaba,
Zeytin dalı,barışın sembolü! Kıydık galiba onun da canına...
Teşekkür ederim saygılar.