İçimdeki Çocuğa
Çocukluk;
Geçmişe bağlanan bir ilmekti, Aslolan; Yüzlere düşen izleri silmekti. Ve asıl aslolan; Bir gün tükeneceğini bilmekti. Zaman; Kırık aynalarda dönüp baktığımız, Her evresine bir isim taktığımız, Geçip gidince arkasından ağıt yaktığımız. Ve mekan; Henüz döndürmeyi başaramamışken çocukluğuma, Nasıl alıştıracaktı Benim olanları yokluğuma… Güneşe sevdalı maviliklerin doğmasını beklemek, Anne koynunda gündüzü bekleyen çocuklara mahsus olsa gerek. Hayattan sağ çıkamayacağımızı, Hayatın içimizden çıkıp gideceğini öğreneli beri Yani büyüyeli beri, Her güzelliğin aynı zamanda felaketin eşiği olduğunu da sezer olduk. Bir bir öğrettiler, Kalbimize vura vura öğrettiler hayat karşısındaki acizliğimizi. O yüzden, Uyanılan sabahlarda karşılaşacağımız hiç bir renk şaşırtmıyor artık bizi. Uzağımızda da olsa, Bir yerlerde gülüşümüzle hayat bulacak birilerinin olması Ne iyi olurdu oysa. Yaşamlarının iki dudağımızın hareketine bağlı olduğunu bilseydik, Nefes alışlarımız daha bir anlam kazanmaz mıydı? Buz parçasından imal karanlıklara dönmüşüz, Erimemek için güneşten kaçak yaşayan. Oysa “erisek de beraber eriyelim, ver elini güneşe gidelim” cesareti Çok yakınımızdaydı, gör(e)medik. Sen hayatı sıradanlaştırırsan, Hayat seni hiç umursamaz. U-mutlarımızı kim, nereye sakladı bizim? Umut; evet, Bilmem daha kaç göç mevsiminde "Umuda yolculuk" bekliyor bizleri. Martıların kanatları yanmazmış ama ya yürekleri? En hoyrat yürek bile gömüldüğü karanlıkta Bir ateşböceği ışığıyla yetinmeyi göze alırmış. Umutlarımız kaderimiz olsun. Siliniyor satırlardan anımız, Her geçen gün daha da acıyor canımız, Parça parça öldürülüyor çocuk yanımız. Biz, Seyrediyoruz… Halit Gültekin |
Kutluyorum usta kalemi
Yüreğin var olsun üstat
___________________________________________Selamlar saygılar