fatm-ı aşk(keskin aşk)
kar sonunda indi,
tüm bereketiyle yeryüzüne, sadece toprağa değil benim kalbime de yağıyor kar, senin kar gibi parlak gözlerinde üşümem gerekirken, yanıyorum o gözlere bakma cesareti gösterdiğimde, karın yağışını çok seviyorum, bu kar tutkusu senden geliyor, senden parlak beşeri bir varlık aradım seni görünce, kardan başkasını bulamadım... kar Nebi’nin amel defteri gibi tertemiz, senin gönlün gibi apaçık ,duru,berrak kar yere düştükçe benim de aşkım büyüyor, kar biriktikçe, benim sana kavuşma arzum da birikiyor, iki göz gördüm, iki göze insan yanar mı ? çekiğe yakın iki göz, iki Türk gözü, İki aşk gözü, tutuldum öylece kalakaldım, bu gözleri önceden de görüyordum şimdi ne değişti diye sordum , farkettim ki değişen bizim imanlarımızmış, aşk-ı ilahi dolmuş kalp gözlerimiz, kalplerimiz aşk kelepçesiyle tutuklanmış, bizi aşk mahzenine atsalar evimiz olsa orası, Leyla ile Mecnun gibi ölürken bile ayrılmasak, ölürken bile kelimeyi şehadetten sonra aşk diyerek ölsek.. keskin aşkın şehidleri olsak... |