GEL HA GEL!
Bizim hırçın denizler durulmadan,
Sahillerimiz sessiz kalmadan, Yüreğimizi bir sızı kaplamadan, Dostsan, can dostum, gel ha gel! Gönül denizimizin rengi matlaşmadan, Ömrümüzün gün batımı yaklaşmadan, Yoldaşımız martılar susmadan, Dostsan, can dostum, gel ha gel! Siyah saçlarımız tel, tel ağarmadan, Gönül atımız çok yorulmadan, Gün batıp, hava kararmadan, Dostsan, can dostum, gel ha gel! Karşı dağları sis kaplamadan, Dostlar bir, bir ağlamadan, Ölüm, bizim kapıya da uğramadan, Dostsan, can dostum, gel ha gel! Daha sana ne söyleyeyim? Gel ki dost olduğunu bileyim! Dostlar arasında coşsun yüreğim! Dostsan, can dostum, gel ha gel! Yarınlar çok, çok geç olabilir! Yarınlar da olmaz belki, kim bilir? Dostsa, yarına kalmaz, bugün gelir! Dostsan, can dostum, gel ha gel! Mustafa YÜKSEL |