teprikler mükemmel bir şiir olmuş yazan ellerinize yüreğinize sağlık saygılarımla

Merhaba güzel insan
Bu sabah okuduğum en güzel şiirdi
Tekniğiyle de 7+7 çift ayak mükemmel bir çalışmaydı
Çok şey kaçırdım sanırım
Şiirlerinizi takip edeceğim inşallah
Saygımla

Şiir güzel ve anlamlıydı.kutluyorum.

Gönül dostu;
Duygulu "AŞK ÇIKMAZ SOKAK" şiirin çok hoş.
Güzel duygulu şiirini beğendim.
Kutlarım.
Selamlar...

aşka gönüllü ve yamaya meyyal bir gönül olunca...

" insan gider kirpi sever bazen, okşadıkça eli gönlü-yüzü kanasın diye, okşadıkça beti benzi sararsın diye.."

ben bir kirpi severim bu yüzden:)

tebrikler düşündürücüydü resim ve şiir o kadar dengeli ve hoş ki kendimi alamadım sevgimle kutluyorum

Terk eyledi kendini unutup an-a yurdu.
Tebrik ederim burda benden bir Şeyler çağrıştırdı.

yazan hisseden yüregine sevgiler kutlarım canii gönülden huzur ve sukunet yakana yapışsın şair sevgiler kocaa yüregine

Mecit Beye katılıyorum ...
Teşekkürler
Selamlar
.......
Gözüne acı yaş değmesin Meryem Hanım

Siii okumadan önce kalpler gözüme takilmisti.

inceledim...ince eledim...

en güzel bölüm EVLiLiK SONRASI ASK olduguna karar verdim.

Ok tehlikesi yok :)))

Siir de siir yani.

Tebrikler efendim.

Selam ve SAYGILAR...

gönül deryasından muhteşem bir şiir akmış sayfaya dost kutlar sevgiler sunarım kal esenlik içinde...

Ne dene bilirki "Nene Hatun"un gönlünden böyle düşmüşse kelam
Düşmeyeni kim bilir nasıldır.. Ben düşenden haz aldım yüreğinize sağlık selam ola Hocam..

Mükemmeldi okumanın hazzı ile
Ayakta alkışladım usta kalemi
Yüreğine sağlık,Kalemin susmasın
___________________________________________Saygılar selamlar

ne de güzel bir benzetme bu,aşk çıkmaz sokak,tabiri...hani bilge ve raştırmacı biri demiş ya "kırk senedir kadınları izliyor ve inceliyorum,hala ne istediklerini anlamış değilim...sahi ya,kadınlar ne ister"...acizane olarak üniversitedeki bitirme tezim "aşk"tı...yıllardır hem derslerde,hem şiirlerde,hem bu konuya dair o kadar çok materyalle tanıştım ki...görseller,çözüm çabaları...pratikler...yaşanmışlıklar...izlenimler ve çok yönlü araştırmalar gösterdi ki bana,sahiden aşkı tanımlamak çok zor...çünkü insanlar adedince aşk çeşidi var dünyada...Fuzuli'yi...Mevlana'yı...Leyla vü Mecnun mesnevisini...efsaneleri...halk hikayelerini...romanları...anıları ve tasavvufun aşka bakışını...ve,diğer bu konuyla ilgili hertürlü kaynağı...filmler...şiirler...aklınıza ne gelirse bu konuyla ilgili...anlıyoruz ki,aşk,bu dünyaya ait değil...beşeri bir varlığa sarfedilecek duygu değil...heba oluyor...helak oluyor...yerlerde sürünüyor...reel tanımdaki yerini alamıyor vesselam...

Mesela,ruhumuza,hamurumuza zerkedilmiş,karıştırılmış yüzlerce duygu,his,sır,latife gibi soyut şeylerimiz var herbirimizde...acizane olarak ben bunları,birer silaha,araç ve gerece benzetirim hep...hepsinin hedefini vurması...israf olmadan kullanılması...yerli yerinde kullanılması ve insanın yaratılış vazifelerine göre istihdam edilmesi gerekir ki,insan sonradan pişman olmasın...acı çekmesin...eyvah demesin...eğer biz,birer silah ve araca benzettiğimiz bu duygularımızla hedefi vurmak istiyorsak,ava göre silah seçmeliyiz ki,başarılı olalım ve silahımız amacına hizmet etmiş olsun...

Biz mantar tabancasıyla fil avına çıkarsak ne olur...roketatar ile tavşan avına çıkarsak sonuç ne olur...sonuç hüsran ve silahı boş yere harcadık...aşk da, bu duygulardan biri...insanoğlu bu duyguyu,yanlış hedefte kullanıyor çoğu kez...atom bombası kadar güçlü bu duyguyu,tilki avında kullanmak gibi bişey bu silahı kullanmak...aşk,bizi yokluk aleminden çıkaran ve bir erkek ve dişi spermi birleştirip,milyonlarca mucize ile halden hale geçirip,ahsen-i takvim dediğimiz,en güzel şekilde yaratan...eşref-i mahlukat dediğimiz,mahlukatın en şereflisi olarak yaratan...ebedi bir ruh ve vücut olarak yaratıp,dünya misafirhanesine gönderip,burada aziz,çok değerli ve saygın bir misafir olarak,hadsiz-hudutsuz maddi ve manevi nimetlerle ağırlayan Allah'ı sevmek ve O'na aşık olmak...sevdalanmak...O'nu tanımak için verilmiş,atom bombasından da güçlü tesir ve sonuç getirecek olan bir duygudur aşk...Çünkü,yoluna ölürüm...seni herşeyden çok seviyorum deyip de kendimizi kaybettiklerimiz yok iken de Yaratan vardı ve O yarattı hepimizi...kendisi ölümlü,fani ve mikrokobik bir mikroba yenilen...Yaratılmış...kabir kapısını kapatamamış...ölümü öldürememiş...aciz,muhtaç ve hadsiz şeylerde zayıf bir varlığı ilahlaştırmanın sonu hüsrandır...sizin deyiminizle çıkmaz sokaktır...

insanın insana aşkı beşeri aşk dediğimiz şey...Aşk-ı İlahi dediğimiz Allah'ı tanımak ve O'na ulaşmak için bir basamak,araç ve yoldur sadece...ve,bu birikim ve bilinçte olmayınca,aşklar çöpe gidiyor...ya gerçek aşkı bulanlar mı...!Onlar ise Mevlasını buluyor haliyle,ebedi bir hayatta...Bu konuda günlerce yazmak isterim...sadece eserinizin konusuna omuz vermek istedim acizane...

"Gemi bir fırtınada buz dağını görmedi
Kaptanın burulduğu sol yanından girdi aşk
En olmadık zamanda çok da uzun sürmedi
Kadının vurulduğu hedefteki yerdi aşk.."

gemilerimiz birer duygu sahibi olarak aşkın buz dağına çarpıyor haliyle...buradaki buz dağı çok harika bir benzetme...ne zaman nerede ve nasıl karşımıza çıkacağı belli olmayan buz dağı...

tebriklerim,aşkın çıkmaz sokak oluşunu güzel benzetmelerle örtüştürdüğünüz mısralara sarmaladığınz avazların içtenliğine ve ustalığınızadır...saygılarımla...

çok güzel anlatımdı
saygımlasın can

aşkın farklı ve güzel bir tarifi
tebrikler Meryem hanım
kaleminiz daim olsun

ne kadar güzel bir paylaşım içtenlikle kutluyorum sevgili nene hatun sevgilerimle