AH ŞU SORULAR
Koskoca dünyanın ortasındayım.
Sagım solum bomboş, Herşey kapkaranlık ve yalancı. İçimde bir kıpırtı var. Birini istiyor, birini özlüyor. Ellerimi uzatıyorum tutan yok. Sesleniyorum, birilerine anlatıyorum. Bir yerden çıkar gelir diye Ama yok yok yok !!! Mesafelerin.. Bir insanın ne kadar çok canını yaktıgını ögrendim. Bazen uzaktan sevmeye alıştım. Her kahkahama, tebessümüme, gülücüklerime eşlik edemesede Aglayışlarıma, üzüntülerime, başımı omzuna koyup aglamaya Hasret kalsamda, Tek başına uzaktan sevmeye alıştım artık. Öyle seviyorum ki seni sevmeyi Gün geçdikçe daha çok seviyorum. Her dogan güneşte Alevleniyor aşkın. Baglanıyorum, tutsagım artık sana, Sen ne dersen de! Dönüş yok...! Hergün bir adım yaklaştıgımı düşünüyorum sana. Benden mutlusu yok o vakit Sonra ister istemez dalıyorum Ve o soru! Ya biterse İşte bu soru, Hayatımı allak bullak etmeye yetiyor. Yaşıya bilirmiyim ki ? Yaşasam bile mutluluk birdaha ugrarmı bana? Etrafımda kimsecıkler kalırmı? Kalbim şuankı ritmiyle atarmı? Ahh şu kahredıcı sorular. URPERTİYOR İÇİMİ.!!! |
yanlış bir yol haritası tutuşturulmuş elimize, varacağımız yer düşlediğimiz değil..
kutlarım.