İkircikli Bir Akşam
Soğukla sıcak arası,
İkircikli bir akşam. Yüksek kaleler kurulmuş etrafıma. Vakit geceye doğru giderken, Suskunluğum yalnızlığımdan. Öyle bir şey ki yalnızlık, Sanki bir ceza Yıllar yılı yıktığım hayatımdan... "Umutsuzluk içinde böyle hep" İyi ki güneşi tanıdım. Gece çok uzun olsa bile, Şafakla doğacak yine. Sakın kızmasın yıldızlar ve ay, Onları da tanıyor, Onları da seviyorum elbette. Lakin güneş daha hürmette... Saat yirmi üç Eşsiz ezgiler dinliyorum. Bir bardak çay iyi gelecek, Demleyen olsa. Sıcacık şeyler yazardım, Hele mis kokulu ıhlamursa. İmece şiirler yazıyoruz dostlarla. Duysunlar duymayan varsa... Birdenbire uyursam gece yarısı. Bil ki seni göreceğim rüyamda. Bugünlerde pek görünmedin. Rüyalarda da yasaklı mısın yoksa? Gel bu defa, gel bence. Keskin adımlarla yaklaş pencereme, İstersen hiç konuşma sus. Ya da konuş söyleyeceğin çoksa... Uzaklarda gömülü bir aşk Hiç unutamadığım kederde ve sevinçte. Bu akşam yazmayayım diyorum, Yazıyorum işte. Duygu bu dur demekle durmuyor. Sonra şiir oluyor. Bazen gece yarısı, Bazen sabah beşte. Gözlerin sanırım siyahtı diyorum Unutmuş gibi. Sözlerin can yakardı diyorum, Hatırlarım an gibi. Hayal meyal anılar Haziran sıcağından. Şimdi bir resim kaldı, tütmeyen ocağımdan. Of dedim, of. Haydi ben gittim. Şiir ve Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN |