* Merhaba Kaptan *Anıları siliyorum, Babil’in Asma Bahçelerinden kimse öğrenmesin uğrunda öldüğüm esmerleri varsın için için inlesin, kalbimin sisli dumanı her şeyim sana emanet, esirgeme ölümden: Ah... çilemi bir çocuk nazıyla emziren ömrüm yeter ayrılanlar ağlamasın; hüzünler piyano tuşunda, hadi bir şarkı söyle cennete gönder melekleri biliyorsun har aşkın bir tadı varmış köpüklü bir kahve tadında gidiyorum taptaze bir Ege rüzgârı limanlarda yorgun düşen gemiler demir atma telaşında merhaba kaptan merhaba mavi deniz. Sahi, hangimiz anlatmıştı Orhan Veli Kanık’ı , hangimiz okumuştu, İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı şiiri düşündüm de resmine bakarken ağladım beni bağışla, sensiz dört duvar arasındayım hayat benimle dalga geçiyor, senin gibi diyor ki: başka bahara. Seni sevdim, bir cadı ağacının dibinde ne gecenin karanlığı, beni etkiledi ne de geçen faytonların romantik tekerlekleri uzanıp dudağındaki gülücükleri öptüm rüya gibi bir şeydi, o senli saatler. Taksim’deyim, tek tük ayak sesleri bu şehrin şarkılarını dinlediğim zaman içimde damla damla bir heyecan birikiyor gözlerim seni arıyor, anılar yakıyor genzimi artık ayaklarımı bu kaldırımlardan ayırmalıyım diyorum yapamıyorum, yeniden başlıyorum direnmeye çünkü bu şehirde sen varsın, içimdeki seni yitip gitmek bana yakışmaz sokul bir tanem, sokul bana, omuzlarım yalnız kalmasın. Nuri Dağdelen 31/10 2014 |
Yürek sesin susmasın üstat
_________________________________Selamlar