4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1248
Okunma
Çaresi olmayan dertlere düştüm
Kâlbim kırık, içim bereli şimdi
Göğsümde hıçkırık; yâr ile küstüm
Ne gönlüm ne gözüm oralı şimdi
Nereden nereye bilinmez yönüm
Ne sağım ne solum, ardımdır önüm
Hem uçar hem göçer dağlara gönlüm
Tutunduğum dallar yaralı şimdi
Aldırmayın dostlar, siz mutlu gülün
Kokusu güzeldir gülün, sümbülün
Varsın uçsun gitsin, yaralı sülün
Yaban güller onun yâranı şimdi
Martılar uçuyor denize doğru
Hayâlin geçiyor, dön yüze doğru
Bulutlar göçüyor, gel göze doğru
Karbeyaz bulutlar karalı şimdi(?)
Senin şarkın olsun diye yazmışlar
Niye yuva bozmuş, soruyor kuşlar
Yorgunum yollarda ne çok yokuş var
Bütün haritalar karalı şimdi
Anladım imkânsız aşklar da varmış
Hem severmiş gönül hem de yanarmış
Güneşe yıldıza aya kanarmış
Onlar uzak değil, buralı şimdi
Gelen giden der ki; yazık etmişler
Gülünün yerine kazık dikmişler
Bana değil, sana yazık etmişler
Kimdir o gönlünün kralı şimdi ?
Sık sık çıkar mıydın, sen böyle ava
Kaçamaklar mıydı hevaya deva
Gerçek sudan ucuz, aşklar bedava
Yalancıyla huysuz paralı şimdi
Belki pişman olur dönersin bir gün
Yanarsın sönersin dökülür külün
Her günün sonunda tükenir ömrün
Ölmeden de taşlar sıralı şimdi(?)
Gönülden sevenin üç gözü vardır
Sevmeyen insanın aç gözü vardır
Söyle madalyonun kaç yüzü vardır
Yazısı silinmiş, turalı şimdi
Ben seni yâr bildim, bağrıma bastım
Sen ne çabuk sildin; canıma kastın
Hiç kimseye zerre güvenme dostum
Demek buymuş sevgi kuralı şimdi
Dönüşü olmayan yollara bir bak()
Sevdiysen gir kâlbe, bir- den-iz bırak(???)
Ardında ne yetim ne öksüz bırak
Ayrı düşen gönül yaralı şimdi...
Şaban AKTAŞ
13.03.2006
(*)Sevgili E. daha sonra canına kıydı;
ruhu şadolsun. M. hâlâ yaşıyor, mutlu.