GezdimŞu yalan dünya’nın yolları taşlı Bağrımı gurbette kalarak ezdim Kavuştum sılama gözlerim yaşlı Anılar seline dalarak gezdim. Sakızlı dağının mor sümbülü yok, Makam’da şakıyan şen bülbülü yok Mis kokan leylağı,pembe gülü yok Yakama bir diken takarak gezdim. Yapanı kalmamış ekşi pelverde Sakızlar kuruyup kalmış kengerde Kaburga yenirdi bakır lengerde Elime dağdağan alarak gezdim. Çıktım karadutun ince dalına Onu değişmezdim arı balına Susuz bırakmışlar kendi halına Kurumuş dallara yanarak gezdim Nerde eski çarşı,nerde o hanlar Kalmamış şehirde eski insanlar Derdimden geçmişi bilenler anlar Baba dostlarını anarak gezdim. Mezarlıklar dolmuş,bahçeler kayıp Bilirdim ismini köyleri sayıp Sövemem feleğe yakışmaz, ayıp İçimden zamana kızarak gezdim. Duvarı yıkılmış kerpiç evlerin Gönlümde açtığı yara çok derin Bana ERGANİ’mi geri getirin Dilimde bir ağıt yakarak gezdim. AV.VECDİ SUBAŞI . . |