KIRIKKALE'M BENİM MEMLEKETİM...Dün yine seni gezdim memleketim, Tepeden baktım uzaklardan, Semt semt taradı seni gözlerim, Cadde cadde sokak sokak. İnsanlarımız yollarda yürümüyor artık, Kimse tükürmüyor yerlere, Yıkık viran evler kalmamış artık, Her tarafı benziyor cennete. Bir yanda doğduğum ev duruyor, Mezarda kardeşlerim bekliyor. Burası benim memleketim, Yeni mahalle doğup yaşadığım semtim. Top oynardık burda bir zamanlar, Yapmışlar üst üste binalar, Gözümde tütüyor arkadaşlar, Anamın bana yaptığı dualar. Anam yatar yüksek tepede, Babam eski kalabalık yerde, Kardeşlerim yok niye ayrı, Bekleyin beni günlerim sayılı. Evler bir kattı çoçuklukta, Gökdelenlerle dolmuş dünya, Kızlar oynar yolda oğlanlarla, Okula diye çıkarlar çarşıya. Kırıkkale’m nerden gelmiş adın, Yok artık eski tuzun tadın, Ünüversitemizde var gözümüz aydın, Kampüste bir başıma geçmiyor günler. Çarşıda geçti çocukluğum, Pazarda az mı tezgah kurdum, Babam rahmetli hep çalış derdi oğlum, Hepsi gelip geçti masal oldu şimdi. Yahşihan,Yuva,Selim Özer, Vefa arama insanlarda ne gezer, Mezarım açılmış beni bekler, Güzel gelsin ölüm bir başka güzel. İlkokulda bir Yasemin vardı, Sarı saçından hocamız iplik yapardı, Ne güzeldi Allahım sarı saçlıydı, Sınıfımıza tümgün neşe saçardı.. Liselinin aşkları başka olur, Kızlar havalı zor bulunur, Her gencin hayalinde bir genç kız, Platonik aşklar birgün son bulur.. Sende son bulacak hayatım, Ey güzel şehir,benim memleketim, Taşına toprağına değişmem dünyayı, Doğduğum doyduğum öldüğüm şehir... 10.11.2014//KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN ............................................. MY KIRIKKALE IS MY HOMESTAY ... Yesterday I traveled to you, my country, I looked from above from far away District by district, my eyes scanned you, Street street street street. Our people don’t walk the roads anymore Nobody spits places There are no ruined houses anymore, It looks like every part of heaven. On one side stands the house I was born in, My brothers are waiting at the grave. This is my hometown, The new neighborhood is my neighborhood where I was born and lived. We used to play ball here once They have built buildings one after another, My friends are hot in my eyes, The prayers my mother made to me. My mother lies on the high hill, My father in the old crowded place Why don’t I have brothers and sisters? Wait for me, my days are numbered. Houses were one floor in childhood, The world filled with skyscrapers, Girls play with boys on the road They go to the market because they go to school. Where did your name Kırıkkale come from, No more taste the old salt, Our eyes are enlightened in our university, The days do not happen alone on campus. My childhood passed in the market, Did I set up a little loom in the market, My father used to say that the deceased always work, my son, All of them have come and gone now. Yahşihan, Home, Selim Özer, Searching for loyalty wanders people, My grave is opened awaits me, May it be good, death is another beautiful. There was a Jasmine in primary school, Our teacher used to make yarn from his blonde hair, How beautiful it was, my goodness was blond, He would give joy to our class all day long .. High school loves different, Girls are cool, hard to find, A young girl in every young person’s dream Platonic loves end someday .. My life will end in you O beautiful city, my hometown, I wouldn’t change the world for its stone, its soil, The city where I was born and died ... 10.11.2014 // KIRIKKALE HİDAYET DOĞAN |
Ey koca Orhan VELİ
Sen yolun yarısı 35 yaşından ölürken
Ben 6 yaşındaydım
O zaman aynayı bilirdim de cımbızı bilmezdim
Şimdi ben yolu tamamladım
Hatta üzerine 1 yaş artım var
Tam tamına 71 yaşındayım.
Acelen neydi
1950’lerde;
Ankara’nın çukurlarını doldurmak sana mı kaldıydı…
---- 13.11.2014 – Tozkoparan/İstanbul
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul