ONDÖRT ŞUBAT
Buğulanmış bir pencere ardından bakmak dünyaya,
Silik yüzler ve bir kaç kuş cıvıltısıyla uyanmak sabaha. Tadını alamamak yağmurun, Toprağa düşen her damlayı tutmayı dilemek, Yorgun avuçlarla. Buğulanmış bir pencere ardından bakmak dünyaya, Sisli bir akşamdan kalma sabah güneşi gibi, Yarı soğuk,yarı sıcak dokunuşlarla... |