6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1094
Okunma

işte uzadı geceye
geçmişi siper ediyordu ya
ölüm var diyordu mesela hep
bir evin balkonu gibi uzanıp sokağa
geleni gideni karşılıyordu
içinden mevsimler geçiyorken bir adamla kadının
tutup sorguluyordu
aşk kere tekmil alıp gözlerinden
yol boyu sefalar diliyordu ömürlerine
inceldiği yerden kopan ipin
mukadderatını biliyordu daha önceden
bir feraset bir feraset
görgülü bir Osmanlıydı adı
şeklen insanken
ve bir kalbin tasallutunda hükümlü adımlarını
hizayı bozmadan aklının
yürütüyorken muradını
hiçbir tenhalığı yoktu
evi işi
aşı eşi
dar gelirli maaşıyla
katmerli efesiydi hayatının
gıcırdasa da açıp girdiği bir kapısı vardı
öfkesini koruduğu meclislerde
sözü eskilerin sözü gibi dinlenirdi
gözleri bir rakkaese gibi dönerken yuvasında
umutla seyredilirdi
ta ki damından düştü
akla hayale gelmeyen bu efsanenin
çok duyduğu duyurduğu
lafta gelecide
dildal eylediği halin içine
kolay gele
aşık olmuştu
artık bir hesabı yoktu hayatla
geceye uzanmıştı yine
ama ölümü dinlemiyordu artık
tüm balkonları içine almıştı
kapısından sadece tenhalığa geçiliyordu
ve gıcırdamıyordu