Ali...
Hoşça kalamadım yittiğin günden beri
Geride bırakılan acı bir temenniye inat ağlıyorum hıçkırıklarla Çığlıklarım sessizliğimden kaçıp kurtuluyor İsrafil’in Sur’u vuruyor ve dudaklarım büzüşüyor Gurur yapmadan açıyorum gözlerimi Gözlüklerin ardına saklamıyorum altından damlaları AĞLIYORUM…Ağlıyorum..ağlıyorum Maneviyatın sıcaklığı üşütüyor bedenimi baştan aşağıya Kararan dünyam aydınlatıyor ukbamı Bilemedim hiç bilemedim ,yarınlarımı Koydum kendimi bir fırtınanın ortasına Her mutluluğun sonu gibi bildim bu baharı da Simdi kışa vurdu her yanım Üşüten bir yalnızlıkta…Bir dostu daha vuslata saldım Teselliyi ,ayrılıkta olan birlikte buluyorum Ademde olmayan İntizardan mutlu oluyorum İstihdam olunduğum davama sadakati görüyorum Sevk olunduğumuz yola razı oluyorum Ve kader buna da müsaade etmiş diyorum Birimiz şarkta, birimiz garpta, birimiz cenupta, birimiz şimalde, birimiz âhirette, birimiz dünyada , birimiz Japonya da birimiz Ankara da olsak biz yine birbirimizle beraberiz. Ama yinede AĞLIYORUM…AĞLIYorum.. Gurbete uğurladım nice baharlara , bir mevsim daha ekledim Fani olduğum vücutlardan bir diğerini daha hasrete bağladım Sahibimin adına bir asker daha hizmete gönderdim Gözümün nuru ilk vakfımı Japonya ya uğurladım AĞLIYORUM… |