Koçların atası
yeşiller içinde bir orman
altı kuyruklu tilki geziniyor, ormanın ruhu peşinde genç bir delikanlı uzanmış yatarken büyüden bir örümcek, dudağında gezinirken akıttı ,zehrini korkunç sesler duyarak uyanıyor, kalbi sanki yerinden fırlayacak,koşuyor bağırarak, adeta etleri lime lime ,derisi yüzülmüş gibi dehşetli bir acı gözünün feri sönmüş,teni bembeyaz soluksuz ve acı içinde bir köşede yorgunluktan bitap, gölgede parlayan bir çift göz kendini gösteriyor, sırıtıyor altı kuyruklu tilki, istediğin böyle meşakkatli ve acı dolu, istersen yeniden düşün, genç acıdan titreyen bedeniyle istiyorum yinede, incir ağacının altında aydınlandı bütün mahlukatın ruhuyla doldu ve coştu, etrafına topladı halkını, çaresiz hastalıkları iyileştirdi, doğdu insanlığa güneş gibi. insan kurbanını men etti ve ökse otuyla kutsadı insanlığı, koçların atası. |
Güzel bir hikayesi var şiirinde atıfta bulunduğu efsaneyi ya da literatürdeki imlediği yeri bilemedim...bağışlayın...
saygıyla.