ENTEL YOBAZ
Oh ne güzel İstanbul!..
Fukaranın canı yanmış Sen zevatın derdindesin Yuman cennette uyanmış Çok şükür sen evindesin Eminim ki şu anda sen Gam ve kasavetten uzak Yazlık bahçenin önünde Altın kumlu sahildesin Oh ne de güzel İstanbul Halin keyfin de yerinde Uzanmışsın sere serpe Bir şezlongun üstündesin Tüm denizler sana açık Pupa yelken seferdesin Biz kör sersem sen akıllı Ya da şanslı günündesin Bakmaz mısın hiç aynaya Ya geçmiş ya demindesin Bulmak mümkün değil seni Bilmem hangi gemindesin Hakkullahla yola çıkıp Yetimlerin hakkın yersin Her şey ayan beyan iken Daha inkâr yemindesin Ekmek kavgasında adın Hiç duymadım neredesin Yalan talan güruhuna Tenekeden bir perdesin Aklın fikrin fitne fesat Riyakârlar köyündensin Hak vermeye sana fırsat Hasta ruhlu beyindesin Bu yüzsüzlük astarını Kim bula ki sen yitire Edep haya hak getire Hep nüzullü deyimdesin Aklın puştça dilin çatal Yezit misin bilmem nesin Senin gibi gelmez daha Şahmeranlar demindesin Çıktığın bu kutlu yolda Tutana aşk olsun seni Bir el yağda bir el balda Hep en karlı sehimdesin Gerçeklerden habersizce Yalan yanlış konuşursun Hem hal misin klavyeyle Hep netimde keyimdesin Halı(n)dan haberin yok Sen yerdeki kilimdesin Müstahak olduğun yerde Koyun kuzu peyindesin Ecük cücük adamların Sığmam ki ben ezberine Bunu da yaz bir yerine Çok da fazla şeyimdesin Mehmet Ali ÇAĞLAR Nusaybin / 2014 |
Ayakta alkışlıyorum
Kalemin susmasın usta yüreğine sağlık
________________________________________Saygılar