KADINIM
Kadınım sen nasılsın?
Beni sorarsan hep aynı! Sigaramı aldım elime, gözlerim ağlamaklı! Sobam bir yanıp bir sönüyor! Üşümüşüm onu bile hissetmiyor bedenim! Annem yemeği yapıp dolaba koymuş, Onu bile almaya üşendim her zaman ki gibi! Biliyorum sen olsaydın hazırlardın, Çoktan içmiştik bile çayımızı! Gittin gideli hiç yok, ağzımın tadı! Dün arkadaşlar çağırdılar maça! Kaybettik Görseydin halimizi Çamurlu ayakkabılarla girdik eve ! Hiç yok ki söylenen! Kızardım sana! Hep karışırdın bana! Hiç susmazdı dilin! Hep sağa sola söylenirdin! Ama özledim! Kızmalarını, bağırıp çağırmalarını, ve sana ters çıktığımda küsmelerini bile özledim! Hiç tadı yokmuş, yalnız kalmanın! Anlamını yitirmiş günlerim! Seninleymiş en güzel günlerim! Şimdi anlıyorum! Ve gözlerim hep kapıda, gelirsin diye bekliyorum! seni çok özlüyorum! Duvarlarla konuşuyor oldum nicedir! Pas tutmuş yüreğim!! Günlüğünü aldım elime, ilk defa özelini okumak istedim! Aman Allah’ım birde ne göreyim! Her gününde beni nasıl sevdiğini yazmışın! Ah be gülüm ! Ben seni hiç mi anlamamışım! Zamanımı boşa harcamışım! Seni üzmek değildi, inan amacım, yalnız kalmak mış tek ilacım! Şimdi anladım! Sensiz hiç bir şeyin tadı olmadığını, yalnızlığın hiç ten ibaret olduğunu, yalnız kalınca anladım! ne olur dönsen, gelsen de demlesen çayımı, hiç sönmese sobamızın dumanı, ve gözlerim gözlerine bakmalı! Kafesimizdeki güvercinler de artık özgür kalmalı, özgürce dolaşmalı dört bir bucağı! Tabi ki önce bu can canına, cananına kavuşmalı, seni çok seven yarım akıllı, aptal kafalı, ama sadece sana sevdalı! Gidişinle dizelere döktüğün bu adamı, affet be kara sevdalı!!!! Sidelya |