Adsız...
Akşamdan kalmış değildik;
İçmiştik içmesine… Kadehler boşaldı; doldu… Bir yetmedi, birkaç istedik! Geldi. İçtik! Dans edemedik şöyle bir Sevemedik dans etmeyi; oynadık samanyolu’nda. İçen bizdik, sarhoş olan duygularımız. Körlenmiş cesaretimizdi; çakır olan… Ben seni bekliyordum Sen beni ilk durakta terk ediyordun, gözlerinle. Sen benim; yaz’da kardelenim, kış’ta gülüm oluyordun. Ben senin limanındım; hiç uğramadığın… Sazımızdan çıkan iki nota oluyorduk; Bitiremiyorduk bir türküydü. Ben Do oluyordum, sen ince Re, Tıkanıp kalıyorduk! Anlaşma işini gözlerimize bırakıyorduk, Tüm güzelliklere suikast düzenliyordu, kirpiklerimiz, Sonuç; karavana… Gönlümüzdeki repertuardan Bir türkü seçemiyordu dudaklarımız; Anlıyorduk koskoca bulut olduğumuzu! Şimşek bekliyorduk. Saz işini yapıyordu, içtiklerimizde; Cesaretimiz yine tatilde… Latife yapıyordu, titrek dudaklarımız; Dişlerimizin arkasına saklanarak, Dilimiz yüreğimiz Yüreğimiz cesaretimiz olmuş Farkında olmadan… Tamam şimdi Şimdi tam zamanı diyorduk, bakışarak; Ben tırnak oluyordum Sen makas! .. Sen sigara oluyordun; ben tiryaki Devam ediyorduk; Cesaretimizi tatilden çağıramıyorduk. Issızlığın yalnızlığını öpüyorduk; Yalnız akşamların yolu uykuların derinliği Bebeklerin gülüşü Annelerin duası gibiydik oysa… Kalbimizin közünde kıvılcım kıvamında Bir ağrıydık birbirimizde… Dostluk terazimde en ağır yürektin sen, Sınamak için; diğer kefeye başkalarını koyuyordum Ama haklı çıkartıyordun sen Toz konduramadığım UGURLU ÇİÇEK….. 28.12.1998 Ender PEHLİVAN |