FELSEFENİN YENGEÇ İLKELERİ“Saldırganlığımızı barındıran en eski beynimiz sürüngenlerinkine benzer, Felsefenin Yengeç İlkeleri Bugünlük yeter! Küreği batırdım arkın yumuşak toprağına, kesilen ayrıkların sesi geldi yırtılan boşluktan. Dinlenmeliyim bir gölgede, el sallıyor güneş çınarların arasından. Eğilip bir toprak keseği aldım sıkıca tutup saçlarından. Aldırmadan belime yapışan yeleğe indim yaprak yağmuru altında dereye. Kokladım biraz toprağı, tarttım elimle -bir oyun bulmak için kendime- fırlattım atlangıç taşına, nişanlayıp taşın oyuğuna. Henüz oturmuştum eğriş boynuna çınarın -bir yengeç tırmandı taşın alnına, deşeleyip makasıyla toprağın karnını çekti çıkardı kıvranan bir solucanı. Tam götürüyordu ki avını ağzına bir yengeç daha tırmandı taşa -epey irice ilkinden- sekiz hızlı bacak -derken- gerildi sinirler birden; iki şövalye şakırdatarak zırhlarını gerinip, iyice açtılar makaslarını. Daha ilk vuruşmada yuvarlanıp düştüler suya, paylaşamayıp toprağın armağanını. Bilmem balıklar nasıl bölüştüler talihsiz yarım solucanı? Ben şimdi masum bir tanığı mıyım bu çok ölümlü kavganın, yoksa içinde miyim bir yazgısal kargaşanın? Bugünlük yeter. Öyle görürsün işte, nasıl bakarsan öyle. Yeter bugünlük bu kadar felsefe. Doldurdum çayı, yaktım pipoyu oturuyorum kaç zamandır uzak güneşte. ŞERİF ERGİNBAY Resim: Yaşamın Son Yılları (Sunset of Life), Şerif Erginbay 50x70cm, Tuval Üstüne Baskı, Digitalart Tablo Tasarımı, 2008 |
Ama gecenin karanlığında okumak güzeldi dizelerinizi..
Sevgi ve saygılar sayın Erginbay!