Yasaksın sen bana
Birer yeşil ırmağa dönüştü gözlerim,
Bağrımdaki vadimde ,oluşan ateşi Biraz olsun söndürmeye çalışıyorlardı Kan kırmızıydı o vadi,ateş ateş Daralıyordu göğsüm hasret ve aşktan Bir lokma ekmek ve tuz gibiydi Açlığımı bastıran,ama içimi yakan İçimdeki hasret işte böyle bir şeydi Hem acıtarak yakan, hem besleyen Beni sana bağlayan o sessizlikti Bir dağ gibiydim heybetli ,yıkılmaz Güneşler doğar batardı üstüme Lakin kurak ve taş kesmiş gibiydim Anlamsız gelirdi her şey gönlüme Çiçekler açardı bazen, barınamaz solardı Tek çarem vardı , sen gelmeliydin Bitmeliydi hasret ve kuraklık Yine ateşin tatlı rehaveti olmalıydı Yakmadan yok etmeden ısıt malıydı Bizi güzellikler de ,aşkla sarmalıydı Gülüşünle benim için doğ malıydı güneş Sesinin nağmesi akan ırmaklar gibi Benle birleşip ,ummana dönmeliydi Hiç bitmemeliydi hep yaşamalıydık Olmaz olamaz bilirim çok geç artık Yasaksın sen bana, uzak kal gelme Ben yaşarım hayalinle ve anılarınla Gözlerimden akan ırmaklarla Akarım ruhuna aşkla ,dökülür mısralara |