AŞIK-I MECRUH
Bu kervan-ı muhabbette bir aşık-ı mecruhum,
Kederden parçalanmış bir vücut gamla dolu ruhum. Her köşesi bir dert bu aşk-ı rahın, Bulamadım derman ey gönül, yeter artık yorgunum. Herkesin baharında kırmızı güller açar, Bense hala bedbaht bir kenarda solgunum. Ne tabip çare buluyor, ne merhem fayda ediyor, Maraz-ı aşkımın ilacı ben sana mecburum. Sen gideli zalim hasret açtı bana kucağını, Yalnızlığa yenik düştüm ben sensiz mağlubum. Gönül kuşum göçtü ardından başka şehre, Bıraktığın günden beri an be an mutsuzum Belki dönersin diye her an gözüm yollarda, Rahat nedir bilmedim aylardır uykusuzum. Ab-ı hayat içsem, bahr-ı kebir yutsam, Sen olmayınca yanımda ben yine de susuzum. Ey zalim ecel yar diye sen geldin, Gül-i canımdan ayırdın ben artık onsuzum Nur inmez kalbime, gün doğmaz geceme, Dar, soğuk kabirde ben artık sonsuzum... |