DİLİ DELİ
her şiir
bu şehre bir nehir gibi akıyordu. ve ben umutlarımı kurşunlayan yalnızlıklara kuru sıkı sevdalarla karşılık veriyorum üstelik düşleyemiyorum -di’li geçmiş zamanlarda yaşıyorum hep yaşadıkça -de’li geçmiş zaman oluyorum. en büyük yumruğumu attım sanıyorum bazen hayata o,silah çekiyor yenilenmeye vakit bulamadan yeniliyorum yeniliyor yeniliyordum -de’liriyorum susuyorum bir müddet sonra bir müddet kahkaha hiç sebepsiz göz yaşlarımı gizliyorum dudaklarımın arasına göz yaşlarımı konuşuyorum ama anlatamıyorum. hiç söylenmemiş kelimelerim var benim mesela yarım kalmış cümlelerim gözlerim hep uzak bir şehirde uzak şehirlere şiirler yazıyorum boğuluyor boğuluyorum. binlerce ben öldürüyorum içimde her gün binlerce ben idamlara gebe siyah beyaz bir yaşama uzatıyorum ellerimi -diğer renkler çoktan sürgün- beyazımı kaybediyorum. her şiir bu şehre bir nehir gibi akıyordu ve ben korkularımı büyüten kaybolmuşluklara hep yeni bulunamamışlıklar ekliyorum ekledikçe eksiliyorum yitiyorum yittim bittim… |