NE DERSİNBu yaşam bir yüktür taşımak ister. Ermez murada dolana ne dersin.. Aslında ilimle ışımak ister, Biçare cahil kalana ne dersin.... Öksüze yetime çattığı zaman, Çürüğü sağlama sattığı zaman. Mundarı helale kattığı zaman, Vicdansız zalim yılana ne dersin.... Bozuksu alemde kişi düzelmez. Çabası hep boşa gönlü gürelmez. Kendini beğenir kulu beğenmez, Yahşi içinde yamana ne dersin.... Özünü bilmeze hayat hevesti, İbadet taharet ona abesti, Tembelin aldığı öğle abdesti, Yatsı namazını kılana ne dersin.... İnsanlık halidir yüreği burkar, Şeytanın peşinde harama sarkar. Lafına bakarsan Allah’tan korkar, Yetim hakkını çalana ne dersin... Yoksulca yaşayıp kahır çekeriz. Beş vakit Namazda HAK’ka iç dökeriz. Gücümüz yetmiyor boyun bükeriz, HAKK’tan gelişen talana ne dersin... DAMAD’ta usanır günün birin de, Muhakkak kirlenir dünya kirin de. Hatalar üst üste izi derin de, Gereksiz denen yalana ne dersin...... 05-05-2012 |
Sevdalandım ilk şiiri yazdım da
Çocukluğun defterini dürerken,
Şahin gibi yücelere kondum da
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Bir kuş gibi titremeni duyardım
Kalp atışın yüreğimle sayardım
Sevgimizi en yükseğe koyardım
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Bir gururdun bin fiğandın gönlümde
Senin gibi göremedim ömrümde
Kurşun gibi hissederim böğrümde
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Günler geçer hatırlamam dünümü
Bakışınca şaşırırım yönümü
Ateş basar hiç göremem önümü
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Sana gelen her belaya kol açtım
Yollarına toplayarak gül saçtım
Sanki senle kördüğümce dolaştım
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Velhasılı sana neler besledim
İSMAİLOĞLU’nu senle eşledim
Geleceği gözlerine işledim
Ondört yaşta onbeşine girerken.
---- 20.08.1960 - İslahiye
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul