Sarardı mektupların
Güneş, Gurub etti yine
Doğduğu gibi güne. Zaman, aldı götürdü beni Senli günlere yine. Yokluğun hançer gibi Saplandı yüreğime. Anılar bohçasından Yıllar önce yazdığın Mektuplar geçti elime. Bir mektubunda Diyordun ki. Canandan cana Bu mektubu sana Ilık meltemlerin estiği Yerde değil Resminde, gözlerine bakarak Yazıyorum sevgili Denizle mehtabın öpüştüğü yerde değil Yokluğunun dayanılmaz sancısıyla yazıyorum Demiştin sevgili. O mektuplar şimdi oldu gazel sarısı Okunmuyor, silinmiş harflerinin yarısı Olsun ne farkeder? Yetiyor bana buram buram Sen kokan rayihası sevgili Onlar bana hayatımın En güzel, en özel hatırası Güler elmalı |
Sevdalandım ilk şiiri yazdım da
Çocukluğun defterini dürerken,
Şahin gibi yücelere kondum da
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Bir kuş gibi titremeni duyardım
Kalp atışın yüreğimle sayardım
Sevgimizi en yükseğe koyardım
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Bir gururdun bin fiğandın gönlümde
Senin gibi göremedim ömrümde
Kurşun gibi hissederim böğrümde
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Günler geçer hatırlamam dünümü
Bakışınca şaşırırım yönümü
Ateş basar hiç göremem önümü
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Sana gelen her belaya kol açtım
Yollarına toplayarak gül saçtım
Sanki senle kördüğümce dolaştım
Ondört yaşta onbeşine girerken.
Velhasılı sana neler besledim
İSMAİLOĞLU’nu senle eşledim
Geleceği gözlerine işledim
Ondört yaşta onbeşine girerken.
---- 20.08.1960 - İslahiye
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ - İstanbul