HÜZNÜM...Susun duvarlar sessizliğe boğulun Sakın gözyaşlarımı anlatmayın yârime Yârim siyah saçlı perçem düşer anlına Kına yakmak isterim sacının her bir teline Suskunluğum ağır zindan azabı Demli bir çay ister yüreğim Sabahın ilk ışıklarında mis kokan bir tas çorba Hüznü unutmuş tebessümle bakan Gözleriyle kaderini saklayan yarim Memleket özlemi Ana özlemi evlat özlemi Yar özlemiyle bakar yüreğim Boynu bükük Bir yanı acıyla harmanlanmış Bir yanı çocukluğunu yaşamamış Adiloş bebek gibi Mavzer içinde kızılcık şerbeti Dökülür nazardan arınmak için Kaynar suya lehim gibi Yüreğim zindan çevirir cüssemi Mapushanem olur benliğim Yakışmaz derler erkek adama göz yaşı dökmek İçerimin tüm duvarları ıslak Hüzünle dolup taşmış Yetimliği yaşar ömrüm Koca bir aileye sahip olduğu halde Fakirhanemin her duvarının bir ismi var Sayarım,sayarım sil baştan yaparım Kapımın adı başka onun adı orada Uzanırım olmaz açmak isterim olmaz Baktığım her yerde o var geri adım atılmaz Biçilir kumaşlar her biri iki buçuk metre Her renk var sanki gök kuşağı gibi Tek bir renk beni cezp eder bu yaştan sonra Ne alı ne kırmızı nede siyahı Canım yüreğim beyaza kaçar Beyaz ki beş katan ibaret Bir kaç parça yedekte bekler Bir başa bir gövdeye birde ayaklara Boş odam kadar hüzün yüklü Acep olur mu odam kadar geniş Ve konuşur mu benimle Yaşayan bedenime kazılmış mezar İsimler aklıma düşer yavaş yavaş Silinmeye başladı simalar Aklım bir var olduğumu söyler bir yok olduğumu Hangisine inanacağımı şaşırır dururum Özlemlerime gem vururum Dünyayı unutup giderim Varmam gereken nokta belli değil Varlığım meçhul yokluğum meçhul Hüzün dökerim yüreğimin kıyısına Yüreğim biçare Hüzünden habersiz çare ki çare içinde gizli Tek ilacı var derdin Huda Başlangıç Huda Bitimi şükür ile Hadi sevdiklerim son bir film karesi oluşturun Gözlerimin önünde Bu dört duvar içerindeki mabedim de Ömrüm öksüz benliğim öksüz Hüzün kol gezer dört bir yanımda Yolla mayınlı yollar şarapnel parçalarıyla dolu Beynim infilak eder cüssem infilak eder Duvarlar dağ olur karşımda Taketim yitik benliğim yitik kalır Attığım adımlar ileriye değil geriye çeker beni Bildiğim tüm yollar toprağa çeker beni Susam olmaz haykırsam olmaz Eşraftan bilirim cana kıyan bizden değildir Yaşayan nefesime üryan bağlanmış Ayaklarım havada sallanır durur Sallanma dur hele diyen yok Diller lal bakan gözler kör Üryan kenarı kızılca kan,gözleri kör bir hayat Düz bakarsın olmaz yan bakarsın olmaz Sallanır benliğim içerimde Ölü bir ceset nefes alır yüreğim Sadece bu alemde yüreğim dekiler için Dört duvar olan hücrem içerisinde Kırılmış dilim illaki toprak olmadan önce Diyecektir elveda… |
özlem dolu mısralarda yaşanılan umutsuzluk ve acılar var.
kaleminiz daim olsun.