ÇAL BU GECE BENİM İÇİN
ÇAL BU GECE BENİM İÇİN
Bu gece efkarlıyım meyhaneci getir bir büyük en tesirli damara giren mereti... Vur tellere üstad çalsın sazlar tınlasın bağlamanın yanık sesi ah be kemancı bu nasıl bir hicaz desene hüzünlü geceye kafa tutacağız... Nedir içimi bu kadar kemiren bir sızı yüreğimde boğazımı düğümlerken ıslanır kipriklerim... Doldur doldur meyhaneci yudum yudum içeceğim atacağım kederlerimi... Ne oldu bana böyle bu kadar keder niye isyanım kanlı ekime ah be kahpe kurşun nasıl kıydın "meleğe... Özlem içinde bir ruh gel hani nerdesin yar... Kalmadı dünyada sulh bitsin artık bu savaşlar... O kadar doluyum’ki... Bem beyaz kirli sakallar yüzümde bir hüzün var dökülse aklanmış saçlar umurumda değil... hocam... Üfle yanık yanık neyini çal hüküm etsin beyini, unuttur bana 17 ekimi çok özledim ’SİBELİMİ’, getirin bana sevdiğimi kaybetmeden kendimi, Galiba başım duman şişeninde dibi göründü nasıl geçti bunca zaman garson kardeş ne çabuk sabah oldu belliki hesabta doldu... Ùstad... Çal son bir defa saba makamı öyle bir afet-i yektà-yı emelsin meleğim... Çal bu gece benim için çal içimdeki hüzünleri alamadın sökük cebimdeki son paramı oda yetmez ise son dem canı ecel gelip almadan... gel garson artık hesabını al ... Seyhan Kılıç Wuppertal, 06.10.2014 |
Usta kalemi kutluyorum, yüreğin var olsun üstat
________________________________________________Selamlar