Adını Sen Koy Bu AyrılığınYalnızlık hiç bu kadar acıtmamıştı canımı, hiç bu kadar zor olmamıştı gidişin . Martıların çığlıkları aşmamıştı denizleri, kanatlarında aşkımızın kırıntıları. Demlenmeyen hayallerimizin müsveddesi kan damlar ölümden zor gidişinde … Ah ne hezeyan yüreğimin eteğinden tutarak çekiyor çekiyor beni en derine . Çok karanlık bir bilinmezlik var kaderimde Toprak örtmeyin örtmeyin , henüz ölmedi duygularım , sönmedi içimdeki yangın. Mezar taşım dikmeyin garibim kimsesizler arasında kalayım. Yok ki soğuk gecelerde ısıtan yüreğin Yok ki yalnızlığıma eş tutan ellerin. Demek huşu ile daldığım uykular kabuslarla mı dolacaktı. Toz pembe düşlerim bulutlara mı karışacaktı. Sabahlarıma doğan güneşlerin tılsımı bu kadar mıydı. İşte böyle ansızın gelirmiş ayrılığın eseri yalnızlık, ölümden zor olan ayrılık. Gözlerime yağmurun bu denli coşkulu yağışı boşuna değilmiş. ... Ah bu gidişlerin met-cezirden daha vurgun. Gözlerindeki ufka dalan bakışların gelir aklıma, bir gün gelirsin diye avunur yüreğim. … Şimdi ayrılık şarkıları çalmalı eski pilaklar Bir sabah yeniden güneşin eski coşkulu tılsımını yakalayabilir zaman ucundan belki… BELKİ.BELKİ. Şiirime güzel yorumu ile can veren değerli şair Arkadaşım Ufuk Çınar Beyefendiye teşekkür ederim... |
Sevgiyle...