İsli Yalnızlık
"Ve anladım!
garip bir hüznün ortasında yanmış isli çaydanlık gibiyim anladım ki... büyük bir yalnızlıkta kararmaktayım" Ekimlerde olgunlaşır zeytinler Toplanır bir parça tadımlık sevene Garip bir sıcaklık yaşar sonbahar Aldanırsın dışarda duran sessizliğe İçinde tamtamlar ordusu çalarken Ve ektiğini biçer gönül birer birer Kuşluk saatlerinde Bir güvercin konar pencerenin pervazına Cama vurduğunda anlarsınız ki aç Yem verirsin Su verirsin sonrasında Susar.. Orman hala sessiz Ve dahi beklemekte Katilini arayan bir sızı ile Yanık toprağında leke Sürgün bir gönül kadar Azizdir her durumda Cömert Dahi Allaha yalvarmakta Eden bulsun diye Sol yanımda bir yangın Rüzgarın uğultusu kulaklara zarar Fonda bir kadın ağıdı kalır Yalnızlığa |
yalnızlığın gölgesi olmaz ama izi çoktur,
ne susmak bilir yorgun akşamlarda
ne de gitmek!
İnsanı kendi yalnızlığına sohbete davetiye çıkartacak güzel.
Tebriklerimle efendim..