GERÇEK AŞKIN SURETİ
Bir fısıltı idin önceleri,içimde dolaşan kan misali
Hoş güzel sevimliydi,o fısıltı beni mutlu ederdi. Sonra bir sese dönüştün,gerçek olan masal misali Sardın beni dünyam oldun, tüm geçmişi unuttum Mutluluk aşk buydu,sevdaların en güzeli Hayatım artık aydınlıktı , var oldun güneş gibi Hayal kurmuyor yaşıyordum,bir masal gibi Sense bu masalın , beyaz atlı prensi Neden sonra bir çığlık olup, her zerreye doldun . Acı veren bir zehir oldun ,böyle midir aşk dediğin. Sonu hüsran , acıyla kavrulmadan ham kalırmış insan. Büyüdüm demek isterdim ,lakin küçüldüm acıdan Heybetliydi dağlarım,yıkıldı hiç acımadan Sonsuzluk karşımda duran ,ben içinde yok oldum. Aşk ve ben öldük birlikte,hayata hiç aldırmadan Sadeydi hayatım ,karanlık bir kuyuya döndü işte. Aşk damarlarıma doldu,kalbim yanan bir kor. Sevdalı gözlerim arar, bir ara sor. Kaç bahar geçti getirmedi hiç bir kuş seni Gökyüzünde kara bulutlar, güneş hiç açmadı. Öncee haktan seni , sonra kaybolan kendimi diledim. Yandı kavruldu bu benlik, Aşkın kor halini hatırlamaktı , Ondan ibaretti yer ve gök, Sense onu hatırlatan bir suret Can bedene zor geldi,yandı döndü har geldi. Birde gönlüme o geldi,sus dedi yan har ol. Gözlerine yaş dolsa da, güzellikleri gör Aşk benim büyüm sen onunla ol dedi. Bir fısıltıyla başlayıp, sese dönüştü. Aşk senle başlayıp,sonunda bir çığlığa dönüştü Acı bana ,gerçek aşkı getirdi. Ruhum yandı söndü, lakin aslına döndü. Anladım ki her aşk ,gerçek aşkın suretiydi |
yine dokundunuz yüreğimin bam teline
tebriklerimle