Sonbaharında bir kadın;
Gönüllü giriyorsa şayet
Bakışlardaki dürtünün karanlığına
Bilsin ki
Üflenecektir
İsrafil’in betimsiz nefesi ruhuna

Sonbaharında bir kadın;
Celladı olacak adamın
Arzuluyorsa şayet
Işıldayan kılıcını kara bir dua gibi
Bilsin ki
Saplanacaktır
Teninin en derinine hunharca
Kana susamış ibret yalnızlık

Sonbaharında bir kadın;
Mevsimsel yağışların öngörülür debisine isyan
Taşırıyorsa şayet dere yatağını
Manavgat’ın azgın sularıyla
Bilsin ki
Boğulacaktır
Dere kenarında balık tutan çocuklar
Gevşeyip devrilecektir
Toprağına yoldaş asırlık çınar ağaçları

Ve
Sonbaharında bir kadın;
Kutsuyorsa şayet yalanları
Dahi
İnandırıyorsa yeminleri gözyaşlarına
Ve
Fakat
Yayları gevşemiş döşek gıcırtısında
İşitiyorsa da halen huzuru
Bilsin ki
Resmedilecektir
Ruhuna
İhanetin kahpe orgazmı her sigara dumanında



(Yıldıray Kızıltan)

-Evvel-