hissim dilime vurunca
’Senin sesin güzeldir.’ dedi
Usulca saçlarını yana savurarak ’İki çay söylesene, benim ki açık olsun Cemal tadında Seni görebileyim bardağın ardında.’ Herşeyiyle bir yaratılış mucizesiydi Oturuşu Kalkışı Ha birde gözleriyle gözlerime sarılışı Ordan yüreğime akışı... Gözleri diyodum, Gözleri ihtilâl gibiydi İçimde yıllardır süregelen diktayı devirmişti Bu bir devrimdi Ben ise onun yüreğinin parmaklıkları ardında Tanrı kaç ömür bahşettiyse acizliğime Hepsini çürütmeye hazırdım. Bazen karşıma geçer sadece gülümserdi Masumiyet bile utanırdı o halinden Ben o haline meftun O cennet kadar zelâl Lâl kesilirdi dilim Uzanır elmacık kemiğinden öperdim Hafif gözlerini kapatır Kısık bakışlar atardı bakışlarıma Konuşmazdı Konuşmazdım Konuşmazdık Aşk dediğin, sevgilinin gözlerinde susmaktır Biz bunu böyle anladık. Ve kader!! Anlıyor musun? Teni, Tanrı’nın yasak elması gibiydi Dokunsam cennetinden kovacaktı Dokunmadım Yüreğinden kovdu Sorsan bizimkisi heveslik bir oyundu. #yakupturan Islık Dergisi 3. Sayı |