AMBULANS...
Çok kan kaybediyordu, durum çok vahimdi, ambulans son ses sirenlerini açmış kulakları sağır ediyor gibiydi, yolları yara yara son sürat gidiyordu
Ambulansta müdahale yapılmaya çalışırırken diğer taraftan gidilen hastaneye bilgi aktarılıyordu, hemşire arkadaşlar elinden geleni yapıyorlardı. Çünkü ortada bir can vardı “genç, yakışıklı” biri dedi müdahale eden görevli kendi kendine. Aynı ambulansa binmişti arkadaşı dostu can yoldaşı bir yandan ağlıyor, bir yandan konuşuyordu "değer mi oğlum bir kız için değer mi? Neden kıydın kendine, ne vardı bu kadar sevecek alt tarafı bir kızdı" diyordu… Evet arkadaşına göre alt tarafı bir kızdı, ama onun için o kız hayattı, nefesti, kalpti, candı can. Sebepsiz terk etmişti, severken bırakıp gitmişti, çok sevmişti o kızı, aşıktı, eli ayağı, gözüydü kimseye derdini anlatamamıştı. Kime anlattıysa boşver sana kızmı yok diyorlardı, gençsin, yakışıklısın, karizmasın İşte aşktan sevgiden anlayışları buydu, anlayamadılar bu genci. Bileklerinden kanlar fışkırıyordu "nasılda derinden kesmiş" diyordu hemşire her yer kan olmuştu, Gencin yüzünde birden bire gülümseme peydah oldu, sevgilisi gelmişti gözünün önüne, “ne yaptın sen” diyordu sevgilisi, genç gülerek “senin için yaptım, sen olmazsan yaşayamam demiştim” sayıklıyordu Son nefesiydi “seni çok seviyorum” dedi, başını sağa düşürdü, gözü açık gitmişti… Gülerek, severek, sözünde durarak ruhunu teslim etmişti... |