BU MEVSİMİN ADI KARANLIK
Hüznümün gözünü sildim, bırakmadı şiirlerle buluşmamı
Bir yan tutabileceğim bir yan doğuramadım ayak izlerine Kırgınlık sarıp işgal ederken senli yanları, Yüreğimdeki tomurcuklarım filizkıranlara tutulur, Gecenin karanlığında el ayak uyurken, döşeğimin yanı, yüreğim gibi uyanık kalır. Ben senli yanları sensiz ısıtamam, ağlar, elimi tutar karanlık, ışığımı kırdığın zaman. Senin avuçlarında ki ateşin zerresi yoktur karanlığın elinde Ölü gibi ne soğuk yalnızlık Oysa biz senle gecelere baharı doğurturduk, Şafağın koynunda nur topu gibi sevdaları olurdu günün, Hele akşam kızıllığında, dudağı kızılcıktan kırmızı saçlı kızlarımız olurdu. Ben kızların çeyizini örerdim bana ektiğin tohumlardan Bak oy, bak bir ah, daha tohumluk Hüznüne ekilip yeşerecek dudaklarım arasında Gözünden öpülüp, yüreği okşanacak bu bahar senli yanların Kucağını kaybetmiş bir çocuğun gözünden geliyor bu çığlık Bu ağlayan karanlık düştüğü kuyudan nasıl çıkar bilinmez Bu kent gözlerinden aşkı çiğneyip yutmuşken Sevdalar doğurmuşken mevsimlere Bir yutkunurum ki artık Gırtlağım da elmas olur kalır bütün heveslerim. Bu mevsimin kucağına dönüp gözüne sabahı vermeyince gidişine karanlık Bu çılgınca esen çığlık hangi sonbahar Hangi gecenin peydahı hangi gün kazanmıştım bu istemsiz günahı Bu acı kundağına doymamış aşkın sancısı Ardına yetişmeye uğraşan bir dudak bir emzik Karanlığına eğreti bir yalnızlık Bu kent sana sarılıp sevişirken, işgal altında bırakır sıcağını, Senli yanların rahmine bir tohum düşürüyor Bu gelen yalnızlık Bu mevsimin adı karanlık, boy atıyor sensizlik Hasadını kırlangıçlar yüreğimden topluyor, gagasında bir acı, kanıma batıyor. Bu kent sensizliğin karanlığına boğuluyor gel tut yakala Ben ne yapsam boş Bilirsin nadasta toprak yeni tohuma hazırlanır Bu biçilmez karanlığı gel sen ekip biç Ben becerip bu kentten seni toplayıp kaldıramadım Bu kanadı kırılmış kuşun kanadını sarsakta Yüreği parçalanmış Bak bir ah Bak bin of Ne yapsak boş Sen en iyisi mi? Bu kentten yağmurları topla git Bu yüreğe mevsim ekmek boş Ben kurağında çatlarken Ben sensizliğin koynundan çıkıp alnında öpemedim ayrılığı Bu mevsim bu karanlık ben kaç kez öldüm Sen gel kaldır, senli yanları benden |