Münâfık Dost Olur Sanma!İnce ince, çizdiğin ne? Satır satır, yazdığın ne? Bu volta ne, gezdiğin ne? Neye yandın, Ozan İlo? Boşa, vefâ arıyorsun! Niye kendin, yoruyorsun? Olmadık şey, kuruyorsun.. Neye yandın, Ozan İlo? Hani kimde, kaldı vefâ? Söylüyorum, yüzbin defa! Almaz mı hiç, senin kafa? Neye yandın, Ozan İlo? Saf saf, hayal kurma öyle Angut gibi, durma şöyle Dilindeki neyse, söyle! Neye yandın, Ozan İlo? Kurdun hayal, gördün rüyâ! Merdiven mi, kurdun Ay’a? Eller uçtu, sense yaya! Neye yandın, Ozan İlo? Mersiyeler, yazdın çoğa! Gedâları, yaptın ağa! Fare, küser imiş Dağa! Neye yandın, Ozan İlo? Umuru mu, koca Dağın? Küskünlüğü, Fare beyin! Doğdun, ondan güne değin.. Neye yandın, Ozan İlo? Herkes, çocuk olur, düşer, Acı, tatlı, hayat yaşar, Kimi uysal, kimi kaşar! Neye yandın, Ozan İlo? Kaşarlar mı, buldu seni? Suistimâl, değil yeni! Sağlam olur, Puşt dümeni, Neye yandın, Ozan İlo? Dostum diye, hassas kaşır! Yüreğinde, iğlâk taşır! Menfeate, Domuzlaşır! Neye yandın, Ozan İlo? Menfeattir, Dîn imânı! Dar gününde, sensin canı! Rahat bulur, bilmez seni! Neye yandın, Ozan İlo? İşi düşer, koşup gelir, Yerde, gökte, arar bulur, İşi biter, gaybî olur! Neye yandın, Ozan İlo? Övdün, hâin, yücem’oldu? Yüce dedin, cücem’oldu? Yazdın, fazla hecem’oldu? Neye yandın, Ozan İlo? Devir böyle, ’dönen’ alır! Her köşeden, yolun bulur! Kırk dereden, suyu gelir! Neye yandın, Ozan İlo? Sâdık isen; ’Elde var bir! ’ Hâin isen, bol ye geir! İşte bugün, tam o devir! Neye yandın, Ozan İlo? Sen dost sanıp, tut peşini, Kurnaz okşar, saf başını! Yaptırır tüm, pis işini! Neye yandın, Ozan İlo? Gayrı yeter, aklı başa, Toplayıver, basma yaşa! Git kafanı, vur bir Taşa! Neye yandın, Ozan İlo? Aç gözünü, nâr’a yanma, Münâfık, dost olur sanma, Hakk yolundan, milim dönme, BOŞA YANMA, OZAN İLO.. PUŞTA KANMA, OZAN İLO! .. |