Gönyeli'nin tozlu kaldırımlarıGönyeli’nin tozlu kaldırımları Ağustosun on beşi ikindi, hava sıcak Sokağa attım kapak zaten oldu olacak Tuttum yolu giderim rahatlarım sanmıştım Hem sıcak hem rutubet sakız gibi yapıştım. O yol senin bu benim köyün içine vardım Bir arkadaş el etti sohbet yeri kaldırım Gittim yanına onun, sordu, hoş beşten sonra ‘’Var mısın be arkadaş içelim birer bira?’’ Baktım ısrar edecek onu kırmak olur mu Hastaya çorba sordu böyle şey sorulur mu. Yer, köyün tam göbeği Gönyeli’nin merkezi Kaldırım toz içinde köyün en güzel yeri Parmağını şaklattı diyene kadar ‘’Olur’’ Soğuk bira gelmeden, dedi ‘’karşıma otur.’’ Oturdum karşısına soğuk biralar geldi Yanında tuzlu fıstık, fildişi, cips, leblebi Eser sıcak bir rüzgâr yalar asfaltı gider Karşısına çıkanı okşar sarmalar sever Ben dalmışken hayale! Dedi ‘’hadi şerefe’’ Mırıldandı bir şiir şarkı söylercesine |