ESKİ YARA
Seninle yeniden, karşılaşınca,
Eskisinden beter, açıldı kemre… Yokluğunda şavksız, yaşadım onca, Ben haşyet içinde, geceler Semra… Hâla zaafımsın, ah eski yaram, Firkatin gönlümde, onulmaz meram, Yegâne tesellim, yektâ dilâram, Dilasam olmadı, dilberan zümre… Yıllar sonra, aynı şehir, farklı sen, Farklı olan daha, neler var bilsen, Affederim benden, özür dilesen, Çünkü hâla sana, bu yürek emre… Et tırnağa, can bedene der vedâ, Yine de ben senden, olamam cüda, Yanarım fark etmez, toprakta, suda, Henüz düşmese de, havaya cemre… Baharın rengini, bilmez malazlar, Anasından ayrı, olmaz palazlar, Sarar bedenimi, kızıl alazlar, Cehennem ateşi, misâli hamra… Sensiz hazan dalı, gibi çürüdüm, Bir bıçak sırtında, her gün yürüdüm, Yokluğunda dirhem, dirhem eridim, Amansız hasretin, bedelmiş ömre… Farklı satırlarda, aynı sütunda, Bir parçayım, senin ile bütünde, Çölleri aşarım, deve üstünde, Vuslatın mahali, olsa da umre… 02.09.2014 BAFRA Kemre. Yara, yara kabuğu Şavk: ışık Haşyet: Korku Semra: Esmer, kara Yekta: Biricik, tek Dilara: Gönül okşayan, gönül alan Dilasa: Gönlü rahatlandıran, avutan Dilberan: Dilberler, güzeller Emre: Aşık Cüda: Çok sevdiği şeylerden ayrı kalan Malaz: Sürülmemiş, ot bürümüş toprak. Palaz: Kuş yavrusu Alaz: Alev Hamra: Çok kırmızı, kızıl. |
Guzeldi şiir
Tebrikler
Eski yara acıtıyorsa eskimemistir demekki
Saygilarimla